Son yıllarda şehirlerde seçilmiş, atanmış yöneticilerimiz birer eser yaratmak yarışındalar.
Bırakmak istedikleri eserler ise genelde şehrin en görünür yerlerinde devasa camiler yaptırmak.
İlimizde bu eser bırakmak yarışından nasibini almış durumda. Eski TİGEM arazisi olan Fatih Caddesinin sonunda büyük bir cami inşa edildi. Bir cami de Araştırma arazisi içinde yapım aşamasında. Araştırma arazisinde yapılmak istenen caminin hukuki süreci bildiğim kadarıyla devam ediyor.
Cami yapımına gösterilen ilginin geçmişi olan Yalova halkının hatıralarının saklı olduğu Yalova Lisesi ve Atatürk İlk Öğretim okulu için gösterilmediğini düşünüyorum.
Şehrin en güzel yerlerinde yapılan camilerimizin şehrin trafik yoğunluğunun olduğu yerlerde olmasının ise hiç hesaba katılmadığı kesin. Cemaatin yoğun olmadığı yerlerde yapılan camilerin giderleri ise başka bir tartışma konusu.
Burada cami yapımına karşı olmadığımın ancak cemaatin bulunduğu, cami ihtiyacı olan yerlere yapılması gerektiği görüşündeyim.
Araştırma arazine yapılacak cami çevresinde bir Cuma gününü düşünemiyorum. Eğitime başlaması muhtemel Atatürk İlk Öğretim Okulundaki taşımalı sistemin yarattığı karmaşa, Yalova İstanbul arası deniz ulaşımı sağlanan İDO iskelesinin yoğunluğu. Ayrıca belli günlerde yaşanacak bu karmaşa hiç hesaba katılmış gibi görünmüyor.
Eser Bırakmak;
Eğitimde eşitsizlik her geçen gün artıyor. Özel okul ücretleri gerek ilk ve orta öğretim, gerek Üniversitelerde karşılanacak gibi değil. Yalova’da İlk ve Orta Öğretim ücretleri, kitap ücretleri dahil 120 bin TL’nin altında olmadığı gibi, ayrıca taşımalı sistemin getireceği ve diğer maliyetler de bu ücretlerin içinde bulunmamakta. Üniversitelerde yıllık eğitim ücreti %50 burslu öğrenciler için dahi 150 bin 200 bin TL altında değil. Devlet Memurunun veya asgari ücret ile çalışan bir ailenin çocuklarını özel üniversitelere göndermeleri neredeyse imkansız. Başka bir ilde devlet Üniversitelerinde öğrenci okutmaları dahi kolay görünmüyor. Özel okulların bursları ise ayrıca incelenmesi gereken bir sorun.
Bu yıl 900 bin civarında öğrenci Üniversitelere yerleştirilmiş, her geçen gün Özel Üniversite sayısı artıyor. Üniversite sınavlarında ilk 1 Milyon 500 bine giren öğrenci dahi özel üniversitelerde yer bulabiliyor. Üniversite mezun sayımız her yıl artmaya devam ediyor.
Bu sistemi değiştirmek belki seçilmiş veya atanmış yerel yöneticilerin elinde olmayabilir ancak geliri olmayan ailelerin başarılı öğrencilerinin eğitimini sağlayacak, ara eleman yetiştirecek okulların inşa edilmesi, Vakıf Üniversiteleri kurarak eğitime destek verecek eserler bırakmak daha yararlı olmaz mı? Üniversite mezun sayısını arttırmak istatistik olarak ülkenin eğitim seviyesini yükseltse de işsiz sayısının ve ara eleman açığının önünü açmaktadır. Böyle devam eder ise kaçak yabancı işçilere ihtiyaç bitmeyecektir.
Özetle; eser bırakmak isteyen yöneticilerin bulundukları bölgenin ve ülkenin ihtiyaçlarını hesaba katarak eğitimde, sağlıkta eşit hizmet alınmasını sağlayacak, kültür seviyesini arttıracak yatırımlar yapmalarını, bağışta bulunacak vatandaşlarımızı ise bu şekilde yönlendirmelerini tavsiye ederim.
En güzel eser geçmişe değil geleceğe, gençlerimize hizmet edecek projelerdir.