Merhaba Saygıdeğer Okurlarım,

1960 küsür yılları ile 1970 küsür yılları arasında gayri federe kulüplerinin futbol turnuvası, binlerce seyircinin izlemi ve heyecanı ile şölene dönüşürdü. Öyle bir ortam oluşurdu ki sanırdınız Fenerbahçe -Galatasaray futbol oynuyorlardı. Su satanların, limonata satanların, köfte ekmek satanların dumanı, çaba bağırışlarına su ve limonata satanlarda birleşince tam bir festival havasına dönerdi futbol sahamız. Korner ve taç çizgilerinin bir metre mesafede müsabakaları izleyen seyircilerimiz yan hakemlere de yer açarak hiçbir ihlale meydan vermeyerek (goller haricinde) disipline olurlardı.

Turnuvanın başlangıç tarihi açıklanır açıklanmaz, tüm futbol takımlarımız şampiyonluk hayali ve azmi ile antrenmanlara başlarlardı. Civar il ve ilçe takımları ile hazırlık maçları yaparak eksiklerini diğer yerleşim bölgelerinden transfer ettikleri futbolcularla giderirlerdi. Yalova mahalle ve köy takımlarının oluşturduğu gayri federe futbol takımlarının o zamanki şartlarda bile, Termal Oteli’nde veya buna benzer yerlerde kamp dahi yaparlardı. Ayrıca Yalovaspor futbol takımının tüm resmi maçlarını İstanbul’un başka başka semt sahalarında oynaması, Yalovaspor’u seven halkımızın da resmi statüde olan takımlarını seyredememe gibi isteklerini, yetişmiş oldukları kulüplerine dağılarak turnuvaya renk katmaları da başka bir heyecana vesile oluyordu sanırım. Turnuva sonu, şampiyon olan futbol takımının kutlamaları görülmeye değerdi. Eğlenceler, ziyaretler, yemekli, sanatçılı balolar arka arkaya devam ederdi. Turnuvalar başlamadan bir çok kulüp meşhur sanatçıların bir araya geldikleri konserler tertip ederlerdi, mali pozisyonlarını elde etmek için. Yalova ilçesinin elli bin nüfuslu zamanlardan bahse konu olunca, insan ister istemez o günleri arıyor, ne dersiniz.