Merhaba saygıdeğer okurlarım;

Yalova Kaplıcaları Termal İşletmesinin son yıllardaki inanılmaz çöküşünü, çürümeye terk edilmiş o güzelim tesisleri görmemek mümkün değil.

Mazi kalbimde yaradır başlıklı yazılarımın tümü, Yalova Kaplıcaları Termal Tesisleri için kaleme alınmış tespitlerimdir.

Termal Kaplıcalarımızın eski halini merak etmeyen, Yalova’mızı Yalova yapanın Termal Kaplıcaları olduğunu kavrayamayan bir topluluk olduk maalesef.

Memleketimizde tanınma yüzdesi 82 iken, yüzde 12’ye düşüp bu civarlarda seyretmesi hiç mi canınızı acıtmıyor?

Ben gazetemin bana ayrılan köşesinde her daim kovulana dek görüşlerimi kaleme alacağım.

100 küsurluk makalemin birçoğunu Termal Kaplıcalarına ayırmam, doğup büyüdüğüm yer olmasından değil, görev aldığım yılların hatırına değil, Yalova Kaplıcaları Termal adına yarışıp Türkiye Altın Sesli Sanatçı seçilmem adına değil, kendimi bu vesile ile tanıtmam adına da değil, ben yöreme aşık bir fert olarak malum konunun acısını çekme feryadımın olmasından kaynaklanmış bir durum söz konusudur.

Tabi ki Yalova Kaplıcaları Termal İşletmesi müstecirliğini yapmış Tevfik Baş’ın (Çavuş) torunuyum.

Kendisinden aldığım yaşımın erişmediği bilgilerin bugünle uzaktan takından örtüşmediğine vakıf olanlardanım.

Dünyada şifalı sular yarışmasında Altın Madalya ile ödüllendirilip tesisleşmesini bu ahvalde gerçekleştirilmesine vesile olan kıymetli büyüklerime şükranlarımı sunarken, daha ileriye dönük hamleler ne yazık ki göremedik.

Nedendir, niçindir, kaybolan demirbaşların tüm listesi, çalışma ve yurt dışı eğli görevlilerin listesini, haftaya köşe yazımda siz sayın okurlarım ve Yalova’mızın Ankara ile bağı olan temsilcileriyle paylaşacağım.

Saygılarımla.

NOT: Yazdığım bu haftaki yazımla, gelecek haftaki tespitlerimle, yeni göreve başlayan Termal Kaplıcaları İşletme Müdürü ve yardımcıları ile uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur.Başlıksız 1-48