Seveni vardır, sevmeyeni vardır. Eleştireni vardır, öveni vardır. Gerçek olan şudur ki, renkli bir kişiliktir Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu.
Siyasetin hızlandığı dönemlerde iktidar adına yaptığı tahminler olmuş, dikkatleri üzerine çekmiştir. Tabi aynı zamanda muhalefetin şimşeklerini de, yıldırımlarını da kendi ilgi alanına girsin, girmesin habercilerin sevdiği bir kimliktir Niyazi Hoca’mız. Ne sorulursa sorulsun cevap verir. Habercileri hiç boş ayrılmaz Niyazi Hoca’mızın yanından. Mutlaka bir haber yakalarlar.


Uzatmayayım.


Geçtiğimiz hafta bana göre manşet yine Niyazi Hoca’mızdan geldi.


Yalova Üniversitesi’nin merkez kampus binasını yapma sözü veren bunu ulusal basının bile paylaştığı Akkök grubunun taahhüdünü yarı yarıya çekmek istemesine Niyazi Hoca’mız sopayı gösterdi.


“Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’e söyledim, Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan’a da söylerim YAPMIYORLAR DİYE”


Eee, Hoca dedik diye karıştırmayın. Hoca’mız Prof. Dr.  Durum böyle olunca ‘sopa’da böyle olur işte.


Her ne kadar yeni nesil Hoca, camide, diye bilsede, biz bizleri eğiten değerli insanlara hep ‘HOCAM’ dedik. 


Kimse öküz altında buzağı aramasın.


Gelelim konumuza. Aslında Yalova’da her kişi ve kurumun, sivil toplumun, siyasetçinin Hoca’mızın sopasını kırılmaz hale getirmesi için destek vermesi lazım.


Burada Akkökler’in yapacağı hibe Hoca’mızın şahsına değil, Yalova Üniversitesi’ne dolayısıyla Yalova’ya yapılacak yardımdır. Akkökler RDKM’yi Yalova’ya bağışlamışlardır, kimsenin sözü yok. Ama üniversiteye destek demek Yalova Esnafına, Ticaret erbabına, eğitimine ve gelişimine destek demektir.


Defalarca yazdığımız gibi. Birçok ilimizde örnekleri vardır. İllerin ileri gelen sanayi kuruluşları o illerin gelişimine damga vurmuşlardır. Akkökler bu anlamda bence geri kalmışlardır. Yaptıkları destekleri görmezden gelmiyorum ama iz bırakmak, damga vurmak farklı bir olaydır.


Akkök grubu verdiği ekmek ile yetinip mutlu oluyorsa bize söz düşmez. Ama Yalova’nın denizini, suyunu, havasını, ulaşımını, her avantajını kara kara dönüştürüyorsa bunun bedelini ödemelidir. En azından kendi vicdanlarını rahatlatmalıdırlar.


Sözün özü, Hoca’m haklıdır
Her yere yetsin, her yere uzansın.
Sopası uzun ve kalın olsun.
Hiç kırılmasın.

- - - - -