GÜNAYDIN Değerli Okurlar,
Bu gün, Prof. Dr. Suna Kili’ nin, Türk Dil Kurumu’ nun 1981 yılında “ Bilim Dil Ödülü” nü alan “Türk Devrim Tarihi” nden “Kadınlara Sağlanan Haklar” ile ilgili kısa bir alıntı yapacağım.
***
İmparatorluk döneminde, İslâmiyet’in de etkisi ile tamamen evlere kapatılan kara çarşaf ve peçe adında gezdirilmeye, her türlü uygar haklardan yoksun bırakılan Türk kadını Cumhuriyet’ le birlikte insan olmaktan doğan haklarına kavuşmaya başlamıştır.
Medenî kanunla sağlanan yurttaşlık hakların, 1930 yılında çıkarılan bir yasa ile kadınların belediye seçimlerine katılması izlemiş, 18 Aralık 1934’ te çıkarılan bir yasa ile de kadınların milletvekili seçilmelerine olanak sağlanmıştır.
O dönemde birçok Batı ülkesinde kadınlar bu hakka kavuşmamışken kadınlara bu hakkın tanınması Türk Devrim sürecinin gerçekten en ileri adımlarından biri olmuştur.
Bugün artık toplum ve devlet yaşamının her kesiminde Türk kadını görev alabilmek, üstlendiği her görevi büyük bir yetenek ve başarı ile yürütmektedir.
Fakat bugünkü yasalar düzenlemesinde kadının erkeğe bağımlılığını gösteren, bu nedenle de ayrıcalık yaratan kalıntılar vardır ve bunların devrimci bir anlayışla değiştirilmesi gerekmektedir.
Kadın haklarının yasalarla öngörülen ölçülere vardırılmasının bu hakların bütünüyle işlerliğe kavuşturulmasının ana koşulu kadınların ekonomik bağımsızlığa, sosyal bir güvenceye ulaştırılmasıdır.
Yoksa yasalara karşın Türk toplumunda bugün milyonlarca kadın, erkeğinin bağımlısı durumundadır.
Kadınla erkek arasındaki gerçek eşitliği sağlamak devrimci düşüncenin gereğidir ve bu ancak ekonomik, toplumsal, ekinsel/kültürel gelişmeyle sağlanabilecektir.
Bu eşitlik ülke çapında sağlanamamıştır.
Türk devriminin amacı, Türk ulusunu özgürlükçü bir ortamda bağımsız olarak çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmaktır.
Bunu her olayda, her atılımda, her yönelişte, her yorumlama ve aşamada anımsamak, belleklerden çıkarmamak gerekir.
Mustafa Kemal Atatürk, bu amaca ulaşmak için ulusçu, devletçi, laik ve devrimci bir düzen, bir yönetim ve yaşam biçimi ortaya atmış, bunu uygulamaya çalışmış, gelecekte de bunun uygulanmasını istemiştir.
***
KÜÇÜK BİR HATIRLATMA:
Jandarmanın ilk ve tek kadın pilotu Yarbay Hülya Eker, Marmaris yangınında helikopterle 17 saat uçtu, 100’e yakın atış yaptı.
Bu ülkede hemen her meslekten çalışan kadınlar var; medenî halleri kimseyi ilgilendirmez.
Kadını toplumdan silme, baskılama, değersizleştirme fikrinde ve zihniyette olanlar ve bunlara destek verenlerle yandaş olanlara Türkiye Cumhuriyeti’ nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün şu sözünü hatırlatırım:
“Bugünün icaplarından biri kadınlarımızın her bakımdan yükselmelerini sağlamaktır. Kadınlarımız da âlim olacaklar, erkeklerin geçtikleri bütün öğretim derecelerinden geçecekler ve sonra erkeklerle beraber yürüyerek birbirinin yardımcısı olacaklardır.” ( 31.1.1923, İzmir)
İnanıyorum ki, bu ülkenin kadınları bir adım bile geri gitmez, kendisine verilen haklardan asla vazgeçmez.
Geçenlerde bir yerde okudum, “erkek, ailesi için bir çobandır” ifadesi vardı.
Bu düşünceye kesinlikle katılmıyorum.
Kadın, erkek her birey eşittir.
Herkes, kendini bilir; kendi mantığı ve inancı içinde yaşar.
Türk kadınına hak ettiği gereken saygıyı göstermek zorundayız.
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.
NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!