Merhaba saygıdeğer okurlarım;
Geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi dünyada altın madalyalı termal suyunun Yalova Termal Kaplıcalarımızda olması hem memleketimiz hem de biz yöre halkı için bir şans olduğunu söylemek isterim.
Eski müstecir büyükbabam Tevfik Çavuş’un da vermiş olduğu reklam neticesinde, Atamızın da gelip şifa bulması, kaplıcalarımızın yeni bir projeyle imara açılması neticesinde 1500 dönümlük bir alanda inanılmaz bir faaliyet başlar.
Öncelikle yeni yeni oteller inşa edilirken, olanlarında tadilatı yapılmıştır. Kısa bir tadilat ve inşa sonunda Termal Oteli, Büyük Otel, Çınar Otel, Taş Otel, Küçük Otel, iki kaplıca, iki hamam, bir kapalı havuz, 4 otel banyosu, 2 fizik tedavi cihazı ve ekibi, 2 gece kulübü, 2 çocuk bahçesi, 3 lokanta, 4 büfe, 3 sera, Türkiye’mizde benzeri dahi olmayan kapalı sinema, 3 kardeşler piknik alanı, panorama ile taçlandırılan Yalova Termal Kaplıcaları kısa bir zamanda dünyaya açılıp, krallar, kraliçeler, büyük devlet adamları, filozoflar, yazarlar, çizerler ve sporcuları ağırlamaya başlar.
Yıllarca filmlere konu olan kaplıcamız, şimdilerde Atamızdan miras kalan kaplıca ağırlıklı bu güzelim işletmemizi ileriye mi götürdük, geriye mi sorusuna şahsım olarak görülen köy kılavuz istemez misali ön sözüm ve tespitim zaten ortadadır.
Yazdım olmadı, çizdim olmadı, proje konuşa konuşa dilim lal oldu, yine de olmadı. Dünyada dilden dile dolaşan Yalova Termal Kaplıcalarımızda kulaktan dolma bilgilerle şifa bulmaya gelen günübirlik hastaların tedaviye cevap almaları olanaksızdır. Onun içindir ki geçen haftaki yazımda söz verdiğim gibi yıllar evvel uzman doktorlardan aldığım bilgileri sizlerle paylaşacağım.
Termal suyumuzdan istifade banyo alarak, suyunu içerek, buharını içine çekerek yapılan bir tedavi şeklidir. Hangi hastalıklara faydalıdır derseniz sırasıyla;
Banyo Kürü: Romatizma, sinir, sürmenaj, kırık ve çıkık sonrası kabuk bağlayan yaralar.
Mide Suyu: Safra kesesine, bağırsaklara.
Göz Suyu: Çapaklara, göz tansiyonuna, göz üstü iltihaplanmalara.
Ayak Suyu: Mantar hastalıklarına.
Sıcak su buharından faydalanma.
1-Banyo alarak tedavi özel odalardaki kişisel mini havuzlarda yapılır. Temizlenmiş havuza 25 derece su doldurularak içine girilir. Sıcak su marifeti ile su sıcaklığı 45 dereceyi bulunca 20 dakika suyun içinde kalınır. Su boşalırken havlulara sarılıp 20 dakika istirahate geçilir. Bu yöntem 3 defa tekrarlanır ve nihayetinde yeni kuru havlulara sarınıp vücuttaki terden ve nemden tamamen arındıktan sonra rüzgar ve cereyandan arınarak 25 derecede istirahate geçilir. Bu kür 7 gün boyunca günde 2 defa tekrarlanır.
2-Mide suyu, 65 derece olan termal suyunu 45 dereceye gelmesini bekleyerek, temiz bir su bardağı ile 2+2 günde 4 bardak içilir. 7 gün boyunca tarifede olduğu gibi aynen uygulanır.
3-Ayak suyu, kaynakta tabana yayılan göçüklere dayanabilecek sıcaklığa her iki ayak sokulur. Uzun süre sıcak suda kalmanın zarardan çok faydası vardır. Ara verilen zamanlarda ise ayaklar mutlaka kuru tutulmalıdır. Bu tedavinin de süresi günde 2 defa olmak kaydıyla 7 gündür.
4-Göz suyu tedavisi, ince belli çay bardağı ile yapılır. Göz çukuruna monte olabilen çay bardağına yarı yarıya kaynak sudan doldurulur. Gözle temasına dayanabilecek kıvama gelince termal suyun gözle teması sağlanır. Sağa sola, yukarı aşağıya oynatılan göz tedavisi 3+3 olarak tekrarlanır. Şifa bulma süresi 7 gündür.
5-Aslında birçok kişinin bilmediği cehennem çukuru da denilen buhar deliği başımızın sığacağı kadardır. Başımızı bahse konu deliğe sokup, nefes alarak buharı içimizde tutarak, ciğerlerimize, iltihaba, astıma, nefes darlığına tatbiki doğru yapılıp ciğerlerimize çektiğimiz termal suyu buharı, nefesimizi tutabildiğimiz kadar 3x3 defa tekrarlamak çok faydalıdır. Cilt hastalıklarına da iyi gelen bu tedavi şekli, soğuk ve rüzgarlı havada korunaklı şekilde yapılır. Şifa bulmak ümidiyle.