GÜNAYDIN/ TÜNAYDIN Değerli Okurlar;

Elverişli toprak ve yeterince su gerekli olduğu için geleneksel tarım uygulamaları giderek zorlaşıyor.

Oysa dünya nüfusu giderek artarken konut ve sanayi tesislerinin çoğalması tarım için uygun tarım arazilerinin elden çıkmasına neden oluyor.

Dünyada çok büyük bir kuraklık tehlikesi var ve tarım içi gerekli su miktarı da giderek azalıyor.

Bazı ülkelerin bilinçsiz tarım politikaları da işin tuzu biberi… Bu ülkelerdeki uygulamalar tüm çevre ülkeleri de etkiliyor.

Gelişmiş ülkelerde toprağa dayalı tarımın karşılaştığı zorluklar bilindiği için yeni arayışlar var.

Bunlardan biri de topraksız tarım.

Aslında bitkinin büyümek için toprağa değil, besine ihtiyacı vardır.

Bu prensibe dayanarak, yüksek teknolojinin kullanılmasıyla topraksız yetiştirme mümkün hale gelmiştir.

Geleneksel bir toprak temelli tarımda, bir bitki enerjisinin çoğunu harcar, yiyeceği ve suyu için toprakta çok geniş bir alanı aramak zorunda olduğundan devasa bir kök sistemi geliştirir.

Topraksız yetiştirmede, bunlar doğrudan bitki köklerine verilir.

Bitki ihtiyaç duyduğu her şeyi doğru oranlarda ve doğru zamanda alır. Böylece her şey en verimli şekilde kullanılır.

Topraksız tarım aynı zamanda toprak kaynaklı hastalıkların ortadan kaldırılmasına, iş gücü ihtiyacının azaltılmasına ve her yıl daha fazla mahsulün alınmasına yardımcı olur.

Herhangi bir ürün topraksız yetiştirilebilse de, en yaygın olarak yetiştirilen yapraklı sebze maruldur.

Bu sistem için en uygun meyve mahsulleri domates ve çilek, ardından dolmalık biber ve salatalıktır.

Diğer pek çok mahsul de topraksız tarımda bol miktarda kâr payı ile deneniyor.

Temel olarak, bahçecilikte yetiştirilen her şey hidroponik ( toprak kullanmadan su içinde mineral besin çözümleri kullanarak bitki yetiştirme yöntemi )olarak yetiştirilebilir. Birçok yerde, yem aynı zamanda hidroponik olarak yetiştirilmektedir.

Topraksız tarım, şu anda sahip olduğumuz endişelerin çoğunu gidermek için kontrollü ortamlarda yapılabilir. Bu nedenle dünyanın birçok yerinde gelecekteki çiftçilik yöntemi olması bekleniyor.

Peki, Yalova’ da ne yapılıyor?

Verimli birinci sınıf tarım arazisine sanayi tesisi, tersane, okul ve benzeri tesisler yapılıyor.

Atatürk ne yapmak istedi, Yalovalı ne yaptı?

Bunun sorgulanması gerekmiyor mu?

Örneğin Atatürk, Millet ve Baltacı çiftliklerine neden önem verdi, ne yapmak istedi? Bunun doğru olarak anlaşılması gerekmiyor muydu? Gerekmiyor mu?

Birinci sınıf tarım alanlarını elden çıkmasına neden göz yumuldu?

Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun!

NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!