GÜNAYDIN Değerli Okurlar,

Bayramlar, birlik ve beraberliğin olanca coşkuyla kutlandığı, manevî değeri yüksek olan günlerdir.

Müslümanların birbirlerine yardım etmeleri, karşılıklı ziyaretlerde bulunmaları, hastaları arayıp sormaları, gurbette olanlara şefkat ve yakınlık göstermeleri, darda kalmışları kurtarmaları, dargınları barıştırmaları yerine getirilmesi gereken görevlerdendir.

Biz, bayramları birlik, bütünlük ve kültürel değerlerimize sahip çıktığımız için önemsiyoruz.

Millî ve dinî bayramlarımızı, ortak kültür değerlerimiz ve bizi bir millet haline getiren ortak bir değer olarak algılıyor ve bunu tereddütsüz kabul ediyoruz.

Ne var ki, son zamanlarda millî bayramlar giderek önemsizleştirilirken, dinî bayramlar millî bayramların önüne geçti.

Günümüzde, şehit kanlarıyla sulanmış vatan topraklarında şanlı Türk Bayrağı dalgalanıyorsa, minarelerde ezanlar okunuyor ve ibadetler özgürce yapılıyorsa, bu, Kurtuluş Savaşı’nda kazanılan zaferler nedeniyledir.

Asla unutmayalım: dinî bayramlar ile millî bayramlar toplum kültürü açısından çok önemlidir; önemsenmeli ve gereken değerleri verilmelidir.

Eskiden bayramlarda herkes öncelikle büyüklerinin ayağına gider, sonra dost ve arkadaşlarını ziyaret ederdi. Şimdi, bayramlar artık “TATİL” e döndü, aracına atlayan kaçacak delik, ağırlanacağı mekân arıyor.

Facebook’ta veya internette arkadaş grubuna toplu bir bayram mesajı gönderdin mi, bayramı da lütfen kutlamış oluyorsun. Şahsen ben böyle kutlamalara hiç itibar etmiyorum, çoğu zaman okumadan siliyorum.

(Doğal olarak, posta kutuma benim adresime gönderilmiş ama bana hitap edilmemiş e-postalara yanıt vermiyorum.)

Bu tespitimizi belirttikten sonra, tüm inananların bayramlarının kendi inançlarınca hayırlı ve hayırlara vesile olmasını; şanlı Türk Bayrağı’nın özgürce dalgalandığı vatanımızın birlik ve bütünlüğünün sonsuza dek bozulmamasını dilerim.

Bu vesileyle çok önemsediğim bir konuyu da belirteyim. Ben, insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının sadece bayramdan bayrama hatırlanması yerine her zaman önemle üzerinde durulması gereken bir konu olduğuna samimiyetle inanan bir insanım. Bütün sene aranmamış bir insanın, bayramdan bayrama hatırlanması düşüncesi bile bana itici geliyor. Bu, sadece bayramdan bayrama arama alışkanlığından zerrece hoşlanmıyorum.

Öneririm: sevgi ve saygıya layık gördüklerinizi sık sık arayın, sırf sesini duymak için bile olsa, arayın!

Elbette bayramda da arayın ama sevginizi ifadeyi bayrama bırakmayın!

O zaman bir anlamı olmuyor!

Sevgi ve saygınıza lâyık görmediğiniz insanlar varsa, onları (bayramda da ) aramanıza zaten gerek yok!

Tüm günleriniz aydınlık ve esenlik dolu olsun.