29 Temmuz 1967 Silifke Seydili Köyü’nde başlayan öğretmenlik, Hakkari,  İstanbul Küçükköy ve Yalova  Çiftlikköy’den sonra yetişkin eğitimine geçiş ve Yalova Halk Eğitimi Merkezi’nden emekliliğe merhaba. Dolu dolu geçen sayılamayacak kadar güzel anılarla dolu öğretmenlik yılları.

24 Kasım öğretmenler günü dolayısıyla bir anımı yazmak geldi içimden. Çiftlikköy içindeki ilkokulda görevliyim.  Bazı yıllar nedense sınıflar özel öğrencilerle dolar. Yeni atandığım Çiftlikköy İlkokulu’nda da böyle bir sınıf denk geldi. Öğrencilerin birçoğu çok yaramaz ve oldukça zekiler. Birinci sınıftan aldığın öğrencileri kendi kurallarına göre yetiştirirsin hem öğrenciler hem öğretmen rahat eder. Ancak ara sınıf alında işler biraz karışır. Hele birkaç öğretmen değiştirmişlerse o sınıfı kontrol etmek biraz zor olur.

Çiftlikköy’e atandığım ilk yılda işte öyle bir sınıf denk geldi. 4. Sınıfta aldığım sınıfta bir Münir Aydın var ki her gün her saat bir olayın kahramanıdır ve hep şikayet edilen bir öğrencidir. Verilen cezalar umurunda bile değil o yine yapacağını yapardı. Ancak kendisine bir görev verilince mutlaka yerine getirirdi. Yaramaz olduğu kadar sevimli bir çocuktu. Mezun olup gitti.

Aradan 46 sene geçti, okulda yaramazlıklarıyla kabına sığamayan Münir Aydın bir gün çıkageldi. Elinde küçük bir hediye kutu. İçinde kalem vardı. Elimi öptü. “Hocam senden helallik almaya geldim” dedi.

Oturduk, birlikte uzun uzun konuştuk. Okul arkadaşlarının nelerde olduğunu neler yaptıklarını bir bir bana anlattı. Sonra kendi hikayesini anlattı. Başarılı bir süs bitkileri üreticisi ve pazarlamacısı olmuştu. Ancak sağlık durumu iyi değildi. Böbrekleri stop etmişti. Haftada iki gün diyalize bağlanıyor yaşamını ancak o şekilde sürdürüyordu. Bir yandan da böbrek nakli için kendisine uygun bir böbrek arayışı içindeydi.

Pekiyi neden şimdi helallik istemeye geldin diye sordum.

-Hocam böbreklerim çalışmıyor diyalizle yaşıyorum bu böyle gitmeyecek ancak şimdi bir de kalp sorunu başladı. Baypas ameliyatı olmam gerekiyor. Dün gece seni rüyamda gördüm. Onun için geldim, dedi.

Birlikte sarıldık. İkimizin de  gözleri yaşlıydı.

Münir başarılı bir şekilde kalp ameliyatı oldu.

Bursa’da uzun yıllar Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji bölümü başkanlığı yaparak emekli olan ve halen kalp nakilleri yapan Prof Dr. Bülent Oktay’ı öğrencilik yıllarından beri tanıyordum. Kendine uygun böbrek bekleyen Münir’le Bülent Hoca’ya birlikte gittik. Galiba bir yıl kadar sonra trafik kazasında hayatını kaybeden bir kişinin böbreğinin sırası gelen Münir’e uyduğu anlaşıldı. Başarılı bir şekilde böbrek nakli yapıldı.

Kalp ve böbrek sorunları halledilen  Münir yeniden yaşam dolu neşeli bir insan olmuştu.

Münir’le zaman zaman görüşüyorduk. Bu görüşmelerimiz 4 yıl kadar sürdü. Öğretmenler gününü unutmazdı.

Herşey yolunda giderken birgün Münir’den acı haber geldi. Kalbi yeter demişti.

Ne kadar üzüldüğümü anlatmam mümkün değil. Sana öğrettiğim her kelime helal olsun. Senin için harcadığım her saniye bir kere daha helal olsun Münir.

Ruhun şad olsun.

Çalışan ve emekli tüm öğretmen arkadaşlarımın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum.

İlkokul öğretmenim rahmetli Salim Delen’i de saygıyla, hürmetle ve rahmetle anıyorum.