GÜNAYDIN Değerli Okurlar,

Yalova il merkezinin doğusunda günümüzde Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü olarak bilinen çiftlik, Osmanlı döneminde Millet Çiftliği olarak tanınıyordu. Yaklaşık 7 000 dönüm kadar olan çiftlik arazisi Elis Hatun adında bir Ermeni kadına aitti. Millet Çiftliği, Tahsin Bey veya diğer adı Kadı Çiftliği ve az ilerisindeki Karagüzyan çiftlikleri de Ermenilerin kullanımındaki arazilerdi. Elis Hatun öldüğünde mirasçısı yoktu. Kanunlar gereği mirasçısı olmayan kişinin malının hazineye kalması gerekiyordu. Bu durumda Millet Çiftliği arazisinin de hazineye kalması gerekirken, ortaya Elis Hatun’ un kızı olduğunu iddia eden üç kız çıkartılmıştı. Kızların elinde İstanbul Mahmud Paşa Mahkemesi’ nden aldıkları Elis Hatun’ un kızı olduklarına dair bir belge vardı. Veraset ilâmı çıkarmadan araziler bu üç kızın üzerine geçirilmişti. Bu üç genç kız da, çiftliği İbaranusyan Efendi adında birinin üzerine aktarmışlardı. Bir süre sonra Prizenli Hasan ile Murtaza isimli kişiler çiftliği kiraladılar. Fakat çiftlik, İbaranusyan Efendi tarafından değil, Patrikhane vekilleri tarafından kiraya verilmişti. 1909 yılında Yortan (Kâzımiye) Köyü’ne yerleşen Balkan göçmenleri, kendilerine yeterli yer olmadığından çiftlik arazisine tecavüz ettiler ve kısım araziyi sürerek ektiler. Kudüs Mor Yakup Kilisesi’ nin işlerini takip eden vekiller Patrikhane adına harekete geçti. Konu adalete intikal etti. Uzun süren duruşmalardan sonra gerçek ortaya çıktı ve çiftlik arazisi hazineye devredildi.

Atatürk’ ün ilk kez geldiği 19 Ağustos 1929’ dan, son kez ayrıldığı 1 Şubat 1938’ e kadar, her yıl düzenli olarak Yalova’ ya geldiği ve önemli çalışmalarını Yalova’ da yaptığı biliniyor.

Atatürk, bölge ve ülkemizde tarımın ve hayvancılığın gelişmesini, yetiştiricilikte modern tekniklerin kullanılmasını ve çiftçilerin bu tekniklerle tanıştırılmasını istiyordu.

Atatürk, bu maksatla Yalova’ nın doğusundaki Millet Çiftliği ile Yalova’ nın batısındaki Baltacı Çiftliği’ ni satın aldı.

Millet Çiftliği arazisi, Karamürsel Tapu Müdürlüğü’nün 14 Eylül 1929 tarih ve 177 sayılı telgrafında belirtildiğine göre, ihale ile satın alındı. Kapalı zarf usulü yapılan ihaleye, Atatürk’ün vekili olan Hasan Rıza Bey katıldı ve çiftliği 14 000 liraya aldı. Çiftlik, daha sonraları 2.11.1931 tarih ve 8298/515 numara ile noter kayıtlarına geçirildi.

Atatürk, 6928 dekar 092 metrekare arazisi olan çiftliğin bir bölümü başlangıçta batak araziydi. Bunlar giderek kurutuldu, tarıma elverişli topraklar haline getirildi.

Çiftliğin hemen yanında, 4000 ağaçlı terkedilmiş bir zeytinlik bulunuyordu. Burayı gören Atatürk, zeytinliğin gençleştirilmesi ve yenilenmesi, Akdeniz’in belli başlı zeytin çeşitlerinden oluşan bir zeytinlik kurulması suretiyle, ülkemize uygun ticari niteliği olan çeşitlerin tespiti için talimat verdi.

4000 ağaçlı zeytinlikte bakım çalışmaları yapılırken, İtalya’dan çeşitli zeytin fidanları ithal edildi. 6 000 civarında gelen zeytin fidanının önemli bir kısmı çiftlik arazisine dikilirken, yeterli bir kısmı da istekli köylülere dağıtıldı.

Yurt dışından getirilen teknisyenlerle ( zeytincilikte budamayı, gübrelemeyi, bakımı ve sulamayı gösteren) kurslar açıldı ve genç ziraat mühendislerinden bazıları zeytincilik üzerine eğitim almak üzere İtalya’ya gönderildi. Yetiştirilen genç ziraatçılar “Zeytin Bakım Fen Memuru” olarak köylerde zeytin çiftçilerini 15 günlük kurslarla eğittiler.

Daha sonraları “ 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Yasa” çıkarıldı.

Millet Çiftliği’ nde geniş bir alana hububat ekilirken, Amerikan usulü tavukçuluğa da önem verildi. Tavukhaneler giderek genişledi.

Atatürk, çiftliğin yönetimiyle de bizzat ilgileniyor ve belirlenen amaçların gerçekleşmesi için çaba sarf ediyordu. Çiftlik, plânlı ve titiz bir çalışmanın başarılı bir eseri olarak yükseldiği gibi aynı zamanda hesaplılığı ile de özellik kazandı. Bu hesaplılığı sonucudur ki bir taraftan mali istiklâlini muhafaza ederken, diğer taraftan da malî kaynaklarından rasyonel bir şekilde yararlandı.

11 Haziran 1937 tarihinde de, tasarrufu altındaki tüm çiftlikleri bütün tesisat, hayvanat ve demirbaşları ile beraber hazineye hediye etti.

11 Mayıs 1938 günü ise, tüm kanuni işlemler tamamlandı. Çankaya Tapu Sicil Muhafızı Eşref Tüzüner, Ankara Defterdarı Remzi Kayaalp’ın da hazır bulunduğu toplantıda, Başyaver Celal Öner ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak’ın şahitliğinde, Akit Tablosu’ nu Cumhurbaşkanı Atatürk’e imzalatarak gerekli formaliteyi yerine getirdi.

Bu Akit Tablosu’ nun Yalova ile ilgili bölümü şöyledir:

“...134 sıradan başlayıp 151 sıra sayısında nihayetlenen Yalova’da Baltacı ve Millet Çiftlikleri’ yle yine Yalova’nın Balaban Dere ve Samanlıova Mevkii’nde bulunan tarlalardaki tam ve yarım hisselerimi şartsız ve kayıtsız olarak bağışlama suretiyle Maliye hazinesine terk ve teberru ettim. “

Akit Tablosu’ nda, Atatürk’ün çiftliklerinin mevcut arazi, bina ve tesisat, fabrika ve imalathaneler ve genel tesisat toplam olarak verilmiştir.

Liste incelendiğinde, Yalova Çiftlikleri’ nde, arazi, bina, tesisat ve hayvanatın dışında: günde 15 bin litre pastörize süt ve bin kilogram tereyağı işleme kapasitesinde bir modern Süt Fabrikası, bir Yoğurt İmalathanesi, bir Tavuk Çiftliği, iki özel iskele ile liman tesisatı, bir adet 35 tonluk deniz motoru olduğu anlaşılmaktadır.

Elbette Atatürk’ ten sonraki Millet Çiftliği geçirdiği aşama çok daha farklı bir inceleme konusudur.

Ancak, özellikle Türkiye’ de modern zeytinciliğin Atatürk döneminde Yalova’ da başladığı söylenebilir.

Şimdilik bu kadar olsun.

Aydınlık ve esenlik dolu günler dilerim.

NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!