Rahmi Üstel’den başlayarak Yalova Belediye başkanlarının çevre konusunda yaptıkları önemli çalışmaları anlattım.  Bu yazı dizisinde başkanların en çok uğraştığı konu su konusu oldu. Su problemi devam ediyor. Su probleminin çözülememesinin en önemli nedeni aşırı nüfus artışı ve Yalova’nın su kaynaklarının kıt oluşu gösterilebilir.

Ben konuya değişik açıdan yaklaşacağım. Belli ki nüfus ve sanayi tesisleri arttıkça su sıkıntısını hep yaşayacağız. Yağmur suyu hasadına bir önce başlamalıyız.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 03.07.2017 tarihinde PLANLI ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİ’nde bir değişiklik yaparak 4000m2 parsel büyüklüğü alanlarda yapılacak binalarda ve arsa büyüklüğü dikkate alınmaksızın yeşil alanı olan kamu binalarında yağmur suyu depolama ve kullanma projesi yapılmasını zorunlu hale getirmişti. Şimdi aynı yönetmelikte 23.01.2021 tarihinde bir değişiklik daha yapıldı. Değişiklik aynen aşağıdaki gibi;

“MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 57nci maddesinin yedinci fıkrasına aşağıdaki (a) bendi eklenmiştir. “a) 2000 m²’den büyük parsellerde yapılacak yapılarda mekanik tesisat projesine; çatı yüzeyi yağmur sularının, tabii zemin altında tesis edilecek yağmursuyu toplama tankında toplanması, gerekmesi halinde filtre edilerek yeniden kullanılması amacıyla yağmursuyu toplama sistemi projesi de eklenir. İlgili idarelerce daha küçük parsellere ilişkin de zorunluluk getirilebilir. Yağmursuyu toplama tankı, parselin yan, arka veya parsel sınırına 3 m. den fazla yaklaşmamak kaydı ile ön bahçe zemini altında konumlandırılır. Toplama tankı tahliye hattı varsa yağmursuyu şebekesine bağlanır, atık su şebekesine bağlanamaz.”

4000 m2 parsel büyüklüğü 2000 m2’ye indirildi. Daha küçük parseller için de ilgili idarenin zorunluluk getirebileceği hükmü eklenmiş oldu.

Gelişmiş ülkelerde bu konu çok önemseniyor. Bizde ise yeni yeni gündeme geliyor. Şu anda Yalova’da uygulanan sistemi size anlatayım.  Yalova atıksu arıtma tesislerinde YASKİ’de günde yaklaşık 30 bin metreküp atık su arıtılarak denize dökülüyor. Ancak yağmur yağdığı zaman atık su arıtma tesisine gelen su miktarı yaklaşık üç kat artıyor. Belli ki binaların yağmur suları da kanalizasyon tesisatına bağlanmış. Kanalizasyon sularına karıştığı için bu yağmur suları da arıtılıp denize atılıyor. Aslında ikinci bir arıtma yapılarak denize dökülen bu sular sanayide ve tarımda çok rahat kullanılabilir. Böylece konutlarda su sıkıntısı çekilmez. Yanı atık suların geri dönüşümü sağlanmış olur.

Evlere konacak yağmur suyu toplama işi ise biraz daha değişik bir konu. Toplanan yağmur suları yeşil alanların sulanması için kullanılacak. Ayrıca evlere eklenecek ikinci bir sistemle arıtılarak kullanma suyu olarak kullanılabilir. Artık yeni yapılan binalarda mutlaka yağmur sularının hasadı sağlanmalıdır. Önümüzdeki yıllar su yönünden çok sıkıntılı yıllar olacak. Bunun için bir çok sebep var.

 İklimlerin değişmesi için her şeyi yaptık. Geri dönüş çok zor. Hiç değilse mevcut durumu korumayı başarabilsek. Ancak kentimizin su sarfıyatını arttırmak için sanayiyi teşvik ediyoruz. Bunun neticesinde artacak nüfusa nasıl su bulacağız.... Cevabı olan varsa çıksın anlatsın. Ancak anlatım rakamlara dayalı olsun lütfen.