Kurban Bayramına haftalar kala, hayvan sahipleri Kazımiye köyünde kurulan Kurban pazarına hayvanlarını getirmeye başladı. Kurban satıcısı Davut Toprak yaşadığı sıkıntıları Yalova Gazetesine anlattı.

“Ahır sahiplerine peşkeş mi çekiyorlar?

Hayvanlarını birkaç gün önce pazara getirdiğini söyleyen esnaf Toprak, kendilerine gösterilen yerden memnun olmadığını dile getirdi. Toprak, “Yerden memnun değiliz. 3 sene oldu. Aynı sıkıntıları çekiyoruz, dile getiriyoruz. Yalova’dan kimse yardımcı olmuyor bize. Yani tek amaçları şu; pazarı bitirmek. Başka bir alternatif düşünemiyoruz. Her sene aynı sıkıntılardan bahsediyoruz. Mesela Türkiye’nin her yerinde Pazar yerleri fenni bir şekilde yani düzgün bir şekilde kurulur. Sadece gidip hayvanını bağlıyorsun, çıkıyorsun. Yani bu sene yer paraları çok pahalı. Geçen sene 6 bin liraydı bu sene parsel başına 10 bin lira aldılar bizden. Sıfır hizmet çok para alıyorlar. Yani çok değişik bir sıkıntılarımız var. Surlarla ilgili sıkıntılarımız var. Ondan sonra ulaşım sıkıntısı var. Tabela sıkıntısı var. Yani şöyle diyebilirim. Ötekileştiriliyoruz burada. İşletme sahiplerine peşkeş mi çekiyorlar, ahır sahiplerine peşkeş mi çekiyorlar? Yani öyle bir düşüncemiz var. Art niyet var bu işin içinde” ifadelerini kullandı.

Toprak, Yalova’ya Muş’tan geldiğini belirti ve sorumlu kişilere ulaşmayı denediniz mi sorusu üzerine, “Sorumlu kişilere mesela Kurtköy’de Başkan geldi sorunlardan bahsettik. Orası bir nebze iyiydi. Yani yer komple betondu. Ulaşımı biraz sıkıntılıyı ama yetkilere pek fazla ulaşamıyoruz onu söyleyeyim” dedi.

“Geçen gün yağmur yağdı millet perişan oldu”

Konaklama ve ihtiyaçlarınızı nasıl karşılıyorsunuz sorusu üzere Toprak, “Yani hiç yer göstermiyor. Yani belediyeyi de burada görmüyoruz hiç. Belediye’den buraya şu ana kadar kimse gelmedi. Yani sadece Allah’a havaleyiz. Başka kimse bizim halimizi hatırımızı sormuyor. İhtiyaçlarımızı kendimiz karşılıyoruz. Sadece burada bir tane Wc yapmışlar, iki kişilik. Yani duş alma yeri yok, kafeterya yok. Namaz kılacak yer yok. Geçen gün mesela yağmur yağdı millet perişan oldu. Herkes ıslandı. Yani hizmet, sıfır hizmet var burada kimse ilgilenmiyor bizle burada. Yani bu sene de şey yaptılar. Arka tarafta iki tane parsel şey yaptılar, genişlettiler. Hayvan betonun üstüne çıktı mı beton kırılıyor. Ondan sonra diyelim daha kapı bile yapmamışlar Pazar yerine. Kapı yok burada. Akşam bir hayvanı çözdün mü ya da hırsız geldi mi hayvanı rahatlıkla alabilir. En azından burada bekçi kalabilir” şeklinde konuştu.

Geceleri hayvanları korumak için kurulan pazarda kendilerinin kaldığını söyleyen Toprak,” Yani en azından belediye buraya akşamları bekçi bırakabilir” dedi.

“40 bin liradan başlıyor, 150’ye kadar da çıkıyor”

Bu seneki hayvan satışlarından ve fiyatlardan bahseden Toprak, “Yani satışlar şu an daha yeni geldiğimiz için pek belli bir şey yok piyasada. Şöyle yani maliyetlere göre hesaplarsak hayvan çok ucuz. Çaya, şekere göre hesaplarsak hayvan çok ucuz. Yani biliyorsun. Normal piyasayı biliyorsun. Her şey birken on oldu. Hayvanlar geçen sene mesela diyelim 30 bin lirayken bu sene 90 bin. Yani üretici yine zararda. Pek bir kar yok. Fiyat aralığı yani en küçük hayvan 40 bin liradan başlıyor, 150’ye kadar da çıkıyor. Kilosuna, ağırlığına, yapısına göre değişiyor” ifadelerini kullandı.

“En büyük sorunlarımızdan biri de kesim işi

Yalovalılar Tatilin Keyfini Çıkarıyor Yalovalılar Tatilin Keyfini Çıkarıyor

Satış gerçekleştirildikten sonra hayvanların nereye götürüldüğü sorusu üzerine Toprak, “Yani hayvanlara biz burada bakıyoruz. Arife günü ya da bayram günü millet buradan alıp gidip kestiriyor. Zaten en büyük sorunlarımızdan biri de kesim işi. Belediye kesim yeri göstermiyor. Burada arkada yaptığı küçük bir yer var. Burada sadece küçükbaş hayvanları kesebiliyorsun. Hayvanları burada satmamamızın en büyük sebebi burada kesim işi. Kurtköy’de 2 sene kaldık. Orada mezbaha vardı. Çok teşkilatlı bir yerdi, orada hayvanları kesebiliyorduk. Ama burada kesim işinde baya başımız ağrıyor. Kesim olmadığı için millet ahırlara kaçıyor öyle diyeyim.” dedi.

“Niye 3 senede 4 senede bir yer değiştiriyorsun”

Hayvan pazarlarını neden Kurtköy’den Kazımiye’ye taşıdılar sorusu üzerine Toprak, “Yaklaşık Yalova’ya 50-60 senedir hayvan getiriyoruz. En az 10 er değişti. Her sene, iki senede bir, üç senede bir yerleri değiştiriyorlar. Yani burada insan düşündüğü zaman art niyet düşünüyor. Yani niye 3 senede 4 senede bir yer değiştiriyorsun. Tek amaç nedir? Üreticiyi bitirmek. Burada işyeri sahiplerine peşkeş çekmek” ifadelerini kullandı.

“Millet artık şaşırdı”

Yalova’dan Kurban Pazarının kurulmasını istediği özel bir yer var mı sorusuna cevap veren Toprak, “En güzel zamanımız Çınarcık yolundaydı. Üniversite’nin kurulduğu yer. Orası çok güzeldi. Hem İstanbul’a satıyorduk. Hem Yalova’nın geneline satıyorduk. Şimdi millet bilmiyor. Ne yeri belli, ne konumu belli. Her sene başka yerde. Bir sene orada, bir sene burada, her sene başka yere atıyorlar. Millet artık şaşırdı. Düşünün mesela Kurtköy 30 kilometre Yalova’dan uzak. Adamları konum ile getirtemiyorduk. Böyle sapa bir yer. Millet bilmiyor. Sadece sağı solu arayarak milleti buraya getirebiliyoruz. Tanıdıklara hayvan verebiliyoruz. Yabancı adam buraya gelemiyor” şeklinde konuştu.

“En az 100 bin lira para harcıyoruz”

Yetkililere mesaj gönderen Toprak, “Yani o kadar çok konuştuk ki. O kadar dertlerimizi anlattık ki sadece koltuklarında oturuyorlar. Milleti avutuyorlar, kandırıyorlar. Başka hiçbir şey değil. Hiçbir hizmet yok. Türkiye’nin her bir tarafını geziyoruz. ayrıyeten hayvan işi, ticaret ile uğraşıyoruz. Türkiye’nin her bir yerinde düzenli bir yer var. Yani mesela diyelim. Ahır fenni, üstü kapalı, olukları var. Sadece götürüp hayvanı bağlayabiliyorsun. Burada öyle bir şey değil. Burada sadece hayvanlarımızı buraya getirdiğimiz zaman en az 100 bin lira para harcıyoruz, hayvanlarımızı bağlıyoruz. Yani o zaman fazla kar etmiyoruz. En az 3 hayvanımız zaten buranın yerine gidiyor, maliyetine gidiyor. Hem yer pahalılandı. Hem işçi tutup çadırları yaptırıyoruz. O yüzden çok sıkıntılıyız. İlgili kimse yok. Öyle diyeyim” dedi.

Haber/Göktuğ Doğukan Yüksel

Editör: Rümeysa Şahin