Öğretmen Şener Uğur, Balıkesir’in Gönen İlçesi’nin Kocapınar Köyü’nde görev yapıyordu.

24 yaşında, idealist bir insan olan Şener Öğretmen, hafta sonlarında Gönen’de berberlik yapan babasına gidiyor, pazartesi sabahı zaman zaman otostop yaparak, zaman zaman da yürüyerek köyündeki okula dönüyordu.

10 Aralık 2001 Pazartesi günü, sabah erken saatlerde, insanın iliklerini donduran bir tipi ve ayaz vardı.

Köyüne gitmek için yola çıkmak isteyen Şener Öğretmen’e yakınları, soğuk havada yola çıkmamasını, yollar açılınca gitmesini önerdiler.

“ Çocuklarımı öğretmensiz bırakamam, derste beni beklerler” yanıtını verdi.

Yola koyuldu.

Ancak yürüdükçe gücü tükeniyor, ayazla baş edemiyordu. 6 kilometrelik yolun 5 kilometresini zar zor tamamlayabildi.

İyice tükenmişti, bulunduğu yere çöktü.

Derin bir uyku bedenini sarmıştı.

İnsanın iliklerini donduran ayazda, öğrencilerine yetişememenin endişesiyle son nefesini verdi.

Şener Öğretmen’in öldüğünden kimsenin haberi olmadı.

Günler geçti.

Kocapınar Köyü halkı ve öğrencileri, öğretmenlerinin Gönen’de olduğunu, yol kardan kapalı olduğu için gelemediğini sandı.

Yol açılıp da öğretmenleri yine gelmeyince, güvenlik güçleri ve köylüler, Şener öğretmeni aramaya başladılar.

13 Aralık Perşembe günü, Şener öğretmenin karla örtülü donmuş cesedi bulundu. Aradan dört gün geçmişti.

“ Çocuklarımı öğretmensiz bırakamam” diyordu.

Öğrencileri için donarak öldü.

Gazeteye, Şener öğretmenin bir ağacın altında donarak öldüğünü gösteren bir resim koymuşlar.

Bir de küçük vesikalık resmi var.

Gencecik delikanlı…

Gözlerim yaşardı…

Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın.

24 Kasım, Öğretmenler Günü…

Bu Öğretmenler Günü’nde, Şener öğretmeni ailesinden başka hatırlayan olacak mı, bilmiyorum.

Haberi gazetede gördüğüm 14 Aralık 2001 gününden beri, Öğretmenler Günü denince, benim aklıma ilk önce, öğrencileri için can veren idealist öğretmen Şener Uğur geliyor.

Şener öğretmenin şahsında, hayatlarını kaybeden tüm öğretmenlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum.

Şüphesiz bugün yapılacak çeşitli toplantı, panel ve sempozyumlarla/bilgi şölenlerinde,(Öğretmen, Öğretmenlik ve Öğretmenlik- Eğitim Sorunları) bol bol işlenecektir, ya da işlenmesi gerekir.

Ben, olayın farklı bir boyutundan bahsetmek istiyorum.

Öğretmenlik formasyonunun iyi olması ve öğretmen olacak bireyin beşeri ilişkilerinin en yüksek düzeye ulaştırılması önemlidir.

Öğretmen, öğrencisine ve çevresine ilgiyle yaklaşmalı, temiz ve düzgün giyimiyle öğrencilerine örnek olmalı, Türkçe’ yi iyi kullanıp düzgün konuşmalı, branşı ne olursa olsun, öğrencisinin Türkçe’ yi doğru kullanmasına dikkat etmeli, kültürel donanımıyla diyalog kurabilmelidir.

Öğrenciler, asla ve asla dinîi ve siyasî konulara alet edilmemeli, örneğin ellerinde parti bayraklarıyla siyasî partilerin şov amaçlı toplantılarına ve siyasî parti liderlerinin şov yaptığı açılışlara götürülmemelidir.

Ama en önemlisi sevgidir. (Ben, çocukları sevmem) diyen bir ilkokul öğretmeni gördüğüm için söylüyorum, öğretmen öğrencilerine kendi çocuklarıymış gibi sevgiyle yaklaşmalıdır.

Öğretmen, öğrencisine sevgiyle ilgili kavramları ( insan sevgisi, hayvan sevgisi, vatan sevgisi, vb) öğretmekten kaçınmamalıdır.

Bu vesileyle, tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutlarım.

GÜNÜN SÖZÜ:

“ÖĞRETMENLER; YENİ NESİL, SİZİN ESERİNİZ OLACAKTIR. ESERİN KIYMETİ, SİZİN BECERİNİZ VE FEDAKÂRLIĞINIZIN DERECESİYLE ORANTILI OLACAKTIR. SİZİN BAŞARINIZ, CUMHURİYETİN BAŞARISI OLACAKTIR.” ATATÜRK