Geçtiğimiz hafta sonu Yalova Dostluğu Platformu başkanı dostum, meslektaşım Sevgili İbrahim Büyükgümüş’ün daveti üzerine her ayın son haftası düzenlenen, bu hafta konusu Yalova ilinde sağlık ile bilgi alışverişini içeren toplantıya katıldım.
Farklı konuları içeren toplantılara bu ikinci katılımım idi. Geçen ay yapılan teknoloji, teknofest konulu toplantıda, Sevgili Yakup Koçal’ın kentin yönünü belirlemesi için kent kongresinin tekrarlanması ve bunun gerekçelerini içeren konuşması çok dikkat çekici idi. Kentimize katkı sağlayan her görüşün değerlendirilmesi ve siyaset üstü düşünülmesi, hızlı büyüyen ilimiz için gerçekten ihtiyacımız.
Geçtiğimiz pazar gününün konusu sağlık olarak belirlenmiş, paydaşlar özenle seçilmişti. Özellikle geniş kitlelere hitap eden mahalle muhtarlarımızın bilgilendirilmesi, sorunlarının dinlenmesi önemli idi.
Toplantıda sağlık ile ilgili konunun uzmanlarının yanında sağlık konuşmak doğru olmayacağı için kendi branşımda bir katkı sağlamak için görüşlerimi kaleme almak gerektiğini düşündüm.
Sağlıklı yaşam bilincinin ilk öğretim seviyesinde kazandırılması gerektiğini düşünüyorum. Kendim ile vereceğim bir önek ile düşüncelerim daha iyi anlaşılacaktır. 15 yaşlarında babamın koah hastası bir arkadaşı ile iş münasebeti nedeniyle yaz tatillerinde her gün birlikte vakit geçiriyordum. Yürürken, merdiven çıkarken zorlanan abimiz her gün sigara içersen sen de böyle olursun diye nasihat ediyordu. Nasihat etmese de gözümün önünde ne kadar zorlandığını görüyordum. Eğer bu nasihatı dışarıdan biri değil de babam verse idi, büyük ihtimal ile kişiliğini ortaya koymaya çalışan bir çok çocuk gibi ben de babama inat sigara içmeye başlamıştım.
Hangi yaşlarda sağlıklı yaşam bilinci çocuklarımıza verilir bilmemek ile birlikte sağlıklı yaşamın ilköğretim seviyesinde çocuklarımıza, ailelerinin haricinde sistemli bir şekilde verilmesi, kazandırılması gerektiğine inanıyorum.
Sağlıklı yaşam bilincinin hasta olmadan önce ve hastalığa yakalanma ihtimalini azaltacak şekilde verilmesi aynı zamanda devlet ve aile bütçesine katkı sağlayacak, sağlık maliyetini de büyük ölçüde düşürecek, erken yaşta madde bağımlılığını da azaltacaktır.
Toplantıya katılan YTSO temsilcimiz tarafından ise Türkiye’nin Gayri Safi Milli hasılasından sağladığı katkı karşılığında Dünya Bankası projelerinden aldığı payın %32’lerde olduğu, yeni projeler ile bu oranın yükseltilmesi gerektiği dile getirildi. Bunun yanında YTSO temsilcisi, bu projeleri yazacak ekibin YTSO içerisinde bulunduğunu ve katkı sağlayabileceklerini teklif etti.
Erken yaşta sağlık bilincinin verilmesi ile sağlıklı yaşam ve neticesinde madde bağımlılığının azaltılması konusunda bir projenin, dünya sağlık sistemi üzerinden beslenen çok uluslu şirketlerin engellemesine takılacağı ve Dünya Bankası’ndan çıkarılamayacağı konusunda tereddütlerim olmasına rağmen, bu tarz projelerin hazırlanmasının yararlı olacağını düşüncesindeyim. Aksi halde ise sivil toplum örgütlerinin sağlıklı yaşam bilincinin erken yaşlarda kazandırılması ile ilgili çalışmalar yapılma hem sağlığımız, hem sağlık maliyetlerimizin düşürülmesi açısından önemlidir.