Zaman çabuk geçiyor oğlum. İşte, şekerin tadının kaçtığı bir bayram daha geldi.

Siyasetin çamurlaştığı korkunun kol gezdiği demokrasinin sözde bayramı..

Sen yine işsizsin oğlum..

Yaşın kırka vardı.

Demokrasi, barış, kardeşlik için güzel ülkeme hizmetimin mükafatı; günah keçisi olmakla suçlanan ve etiketlenen oldum, biliyorum.!

Yine vatan sağolsun, emekli maaşım sana helal olsun...

Benim kahvem, sinemam, gezim, torun ziyaretim ve dost ikramlarım yok artık...

Yeniden bahar, gelmeden, umutları hazana mı erteleyeceğiz.?

Yaşım el vermiyor, hayallerimi rüyalarım da görüyor mutlu olarak uyanışım yaşam sevincim olmakta..

Bir bayram daha gurbet dediğim, güzel Fethiye’de geçiyor.

Yine gözüm bahçe kapısının paslı demir kapısının gıcırtısında kalacak.

Bahçe duvarında, yatıp yol gözleyen " obur" kedimin, masum bakışları, sanki yoldan geleceklerin bayram ziyaretçilerimin olduğu habercisi duygusuna beni sürüklüyor, heyecanlandırıyor.

Umarım ve dilerim, güzel günlerimiz yakındır.

Sevgi ve sağlıkla kal.

Gözlerinden öperim.

Baban (emekli)