GÜNAYDIN Değerli Okurlar,
Kutsal Kitaplar’ da da yer alan Zeytin, zeytingiller (Oleaceae) familyasından, meyveleri için yetiştirilen bir ağaç ve bunun yağca zengin meyveleri…
Bazı kaynaklarda anayurdunun Anadolu’ nun güney kesimi ve Suriye olduğu ileri sürülen bu bitki, Akdeniz ikliminin egemen olduğu bölgelerde yetişir.
Yabanî zeytine “delice zeytin” denir. Bu zeytinin aşılanarak geliştirilmiş olan kültür zeytini dünyadaki en eski tarım ürünlerinden biridir.
Zeytin meyveleri, salamura edilip siyah ya da yeşil zeytin halinde sofralık olarak tüketilir ya da yağı çıkartılır.
Sofralık zeytinler genellikle dalından elle, yağlık zeytinler ise iyice olgunlaştıktan sonra sopalarla vurularak ya da silkelenerek yerden toplanır.
Zeytin ağaçları dikildikten 4- 8 yıl sonra meyve vermeye başlar, ama en yüksek verime 15- 20 yıl içinde ulaşır.
Zeytin bir yıl bol, ertesi yıl az ürün veren bir bitkidir.
Zeytin en çok yağ üretmek amacıyla yetiştirilir. Henüz işlem görmemiş taze zeytin çok acı olduğundan yenemez. Yenebilir hale getirebilmek için tuzlu suda bekletilerek, yani salamura edilerek acılığı giderilir.
Yağlık zeytinlerden ise ezilip preslenerek zeytinyağı çıkarılır.
Gerek zeytin gerekse zeytinyağı Akdeniz mutfağının en değerli maddeleridir.
Zeytinyağından yalnızca yemeklik olarak değil sanayide sabun yapımında, eczacılıkta ise ağızdan müshil ve safra söktürücü, dışarıdan yumuşatıcı olarak da yararlanılır.
Zeytinde yağ çıkarıldıktan sonra geriye kalan küspeden de (prina) kimyasal yolla, prina yağı denen ve sabun yapımında kullanılan bir yağ çıkarılır.
Arta kalan posa yakacak olarak, bunun yakılmasıyla elde edilen kül ise zeytinliklerde gübre olarak kullanılır.
Kısacası zeytin bitkisi; kökü, dalı, yaprağı, meyvesi, çekirdeği, yağı ve tortusuyla şifa verici bir özelliğe sahip olup eski çağlardan bu yana, birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor.
Yaprakların; yüksek tansiyonu düşücü ve idrar söktürücü etkisi var. Şeker miktarını da düşürüyor. Nezle, grip, kolesterol yüksekliğinde ve iltihaplarda kullanılıyor. Kulak ağrılarında, siyatik ağrılarında şifa oluyor. Bağışıklık sisteminin güçlü hale gelmesine yardımcı oluyor. Anti- bakteriyel özelliklerinden ötürü vücutta bulunan bakterileri temizliyor. Kalp sağlığına olumlu etkisi bulunuyor. Yaraların hızlıca iyileşmesine destek olur. Antioksidan özelliği ile meme, karaciğer ve prostat kanseri gibi kanserlerin düzelmesine olumlu etki ediyor. Kemik sağlığına iyi geliyor. Parkinson ve Alzheimere karşı koruyor. Yine de doktor kontrolünde kullanılması gerekiyor.
Gelelim zeytin tanesine…
Pankreas bozukluklarında ve tembelliğinde, şeker hastalığında iyileştirici özelliği olup, iştah açmada, midenin kuvvetlendirilmesinde zeytin tanesi ilâç gibi...
Zeytinyağına gelince…
Faydası bitecek gibi değil, özetlemeye çalışalım.
Zeytinyağı bileşimi ile anne sütündeki yağ bileşimi benzerliğinden ötürü, anne sütü alamayan çocuklara verilmesi tavsiye ediliyor.
Çocuklarda görülen zayıflama, diyare ve raşitizm gibi hastalıklar, sadece zeytinyağı ile tedavi ediliyor.
Zeytinyağı, guatrı da önleyen bir etkiye sahip.
Sindirim sistemi için ise, özellikle çok geçerli bir gıda maddesi zeytinyağı…
Yemeklerden önce içilirse, mideyi koruyor. Limon ve kahveyle içilirse, kabızlığa iyi geliyor; idrar yolları ve safra kesesi hastalıklarında kullanımı faydalı; A, D, E ve K vitaminleri içeriyor; Kalp ve damar hastalıklarına yakalanmamak için tercih edilmeli…
Böbrekleri temizliyor, taşların düşmesini kolaylaştırıyor.
Zatürre, zona, kemik ağırlığı, kabakulak, küçük dil şişkinliği, kan çıbanı, diş eti iltihabı, felç, ezikler, dolama, arı ve akrep sokması, egzama gibi rahatsızlıklara “ilâç” gibi oluyor.
Bu arada, özellikle hanımlarla ilgili olarak da bir satırbaşı açalım.
Zeytinyağı ve limon karışımından elde edilen el losyonunu herkese tavsiye ediyorlar; sonuç mükemmel.
Laksotit etkisiyle sindirimi kolaylaştırdığından, cilde parlak, sağlıklı bir görünüm kazandırıyor zeytinyağı…
Zeytinyağı ile zencefil karışımı, bağışıklık sitemini güçlendiriyor; iltihabı azaltıyor; cilt sağlığını destekliyor.
Günümüzde dünya zeytin üretiminde ilk sıraları İspanya, İtalya ve Yunanistan alır. Bu ülkeleri Türkiye, Tunus, Fas, Suriye ve Portekiz izler.
Bu araya küçük bir de not ekleyelim. Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde satılan bazı İtalyan ve Yunanistan zeytinyağlarında, “Türk zeytininden yapılmıştır” diye ibare bulunduğunu da unutmayalım. Bunun Türkçesi, biz elimizdeki zeytini tam olarak değerlendiremezken, bazı ülkeler bizden aldıkları zeytinleri değerlendiriyor ve dünyaya sunuyor.
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.
Ne Mutlu Türk’ üm Diyene!