GÜNAYDIN Değerli Okurlar,

Atatürk, Türk Para Piyasası’ nın Türkler’ in yönetiminde ve Türkler’ in elinde olmasını istemiş ve ekonomiyi bu hedefe yönlendirmiştir.

Millî Para’ nın Türkler’ in yönetimine geçmesini isteyen Atatürk, 1930 yılında T. C. Merkez Bankası’ nı kurmuş, bankanın hisselerini de Türk Bankaları ile devlet memurlarına dağıtmıştır.

1931’ de 6127 kilo olan T. C. Merkez Bankası altın mevcudunu,

1938’ de 26 190 kiloya ulaştırmıştır.

Düyun-u Umumiye borçlarının 1933’ te yapılan antlaşmaya uygun olarak ödenmesini sürdürmüş;

Ödemeler dengesi ile devlet bütçesi dengesini kurarak korunmasını sağlamış;

Fiyat istikrarının bozulmasını da kesin kararlarla önlemiştir. (Haldun Derin, Türkiye’ de Devletçilik, İstanbul, 1940, sayfa 154)

Atatürk’ ün görüşüne göre, Türk Bankacılığı da Türkler’ n yönetiminde ve mülkiyetinde olmalıdır.

Atatürk, yabancı bankaların Türkiye’ de çalışmasına karşı değildi.

Ancak Türk mevduatının büyük çoğunluğunun yabancı bankalar elinde olmasını da uygun görmemekteydi.

Atatürk’ e göre 1920’ de % 68’ i yabancı kaynaklar elinde bulunan mevduatın ancak % 32’ sinin Millî Bankalar elinde bulunması uygun değildir.

Atatürk’ ün Türk bankacılığını millileştirme karar ve düşüncesinin bir sonucu olarak, 1924’te kendi kurduğu T. İş Bankası da dâhil olmak üzere millî bankalarımız, 1937’ de mevduatın % 81’ ini elde edebilmişler, aynı yılda yabancı bankaların payının % 19’ a inmesi sağlanabilmiştir.

1920- 1937 yılları arasındaki dönemde 6 katına yükselmiş bankalardaki mevduat toplamı, Atatürk’ ün tasarrufu teşvik yönündeki önderliğinin bir sonucu olarak, bu dönemdeki kalkınmanın finansmanında da önemli katkıda bulunmuştur.

Atatürk’ e göre, enflasyona gitmeden yatırımların hızlandırılabilmesi için, halkın tasarrufa yönetilmesi ve halk tasarruflarının büyük yatırımları gerçekleştirebilmek için birleştirilmesini sağlayan bir malî yapının kurulması gereklidir.

Atatürk’ ün kararı ile başlatılan “Millî İktisat ve Tasarruf Hamlesi” ve “Yerli Mallar Haftaları” ile T. İş Bankası’ nın kurulması, bu amaca yönelik uygulamalardır. (İlhan Tekeli, 1929 Buhranında Türkiye’ nin İktisadi Politika Arayışları, ODTÜ, Ankara, 1977, sayfa 92)

(Gelecek Yazı: Atatürk’ ün Dış Ekonomik İlişkiler Politikası)

Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.

NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!