GÜNAYDIN Değerli Okurlar,
İslâm dininde Halifelik konusu hakkında düşüncelerimizi paylaşıyorduk. Bugün, kaldığımız yerden devam edelim.
Hazreti Ali’ nin 661’de öldürülmesinden sonra, yerine oğlu Hasan geçmiş, fakat Muaviye’nin ısrarı üzerine kan dökülmesini önlemek için halifelikten vazgeçmişti.
Muaviye’nin oğlu Yezid zamanında Hazreti Ali’nin oğlu Hüseyin, Halife olmak üzere Mekke’den Kufe’ ye hareket etti. Yezid’ in askerleri onu Kerbelâ’ da çevirdiler ve öldürdüler.
Bir ara Zübeyr b. Avam’ın oğlu Abdullah da ( ölümü: 692) Mekke’de halifelik iddiasında bulundu.
Halifelik, 750 yılında Emeviler’ den Abbasiler’e geçti.
909 yılında Mısır’da Fatımiler Devleti kuruldu. Ubeydullah el- Mehdi, İmam Cafer as- Sadık’ ın kuşağına mensup olduğunu söyleyerek ve onun oğlu İsmail’i imam tanıyarak Fatımiler Devleti’ni örgütledi. Peygamberin güzel kızı ve Hasan ile Hüseyin’in annesi Fatma ile öğünme nedeniyle bu devlete Fatımiler dendi.
Böylece, Mısır’da başka bir halifelik ve dinsel anlayış egemen oldu. Bu yönetim 1171 yılına dek sürdü. Selahattin Eyyubi çocuksuz ölen son Fatımi halifesinden sonra Abbasiler’ in hükümdarını Halife tanıdı.
Eyyubiler Devleti sünnilik ilkelerine dayalıydı. Dünya işlerini Selahattin Eyyubi, din işlerini Halife yürüttü.
III. Abdurrahman, 929’da Endülüs’te halifeliğini açıkladı.
Emevî Halifesi Hişam’ ın torunu Abdurrahman ( ölümü: 788), 775’te, İspanya’da, Endülüs Emevî Devleti’ ni kurmuştu. Bunun soyundan gelen III. Abdurrahman, Nasır Lidinillah sanını alarak Halife oldu.
Böylece Bağdat’ta, Mısır’da ve Endülüs’te üç ayrı halifelik yönetimi doğdu.
İran Moğolları’ ndan (İlhanlılar’dan ) Hülâgü (ölümü: 1265) Bağdat’ı alarak 1258 yılında Abbasiler’in halifeliğine son verdi.
Bunun üzerine Müslümanlar üç buçuk yıl halifesiz kaldılar. Abbasiler’den Ahmet, Mısır’daki Türk Kölemen (Memluk) hükümdarı Baybars’a sığınmıştı. Abbasi ailesinden olduğunu kanıtlayan Ahmet, Baybars ( hükümdarlığı: 1260- 1277) tarafından M.1261’de halife tanındı. Al- Muntansır Billah Ebu’l- Kasım sanını alan Ahmet, yalnızca din işleriyle uğraşıyordu. Yönetim Baybars’ın buyruğunda idi. Halife, dünya işlerini yöneten Baybars’a saygı duyuyordu.
Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim halifeliği, Mısır’da oturan Abbasi soyundan al- Mütevekkil Alellah’dan 1517’de aldı. Osmanlılar halifeliği almakla birlikte din işlerini Şeyhu’l- İslâm’a bıraktılar.
Ancak, 1774 Kaynarca Antlaşması’ndan sonra Osmanlı Padişahı, sınırları dışında kalan Kırım Müslümanları’ nın da dinsel önderi sayıldı.
II. Abdülhamit , 1876 Anayasası’na, “ Padişah, Halife olmak nedeniyle İslâm dininin koruyucusudur” cümlesinin konulmasını sağladı.
Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahideddin de, Osmanlı payitahtını terk ettiğinde, “ Halife” sanını kullandı. Ne var ki, bu sana rağmen, gittiği ülkelerde arzu ettiği yakınlığı göremedi.
(Yarın; Halifeliğin Kaldırılması)
Günün Sözü:
“ Lâiklik prensibinde ısrar ediyoruz. Çünkü, millî iradenin, insanlığa mal olmuş değerlerin belki de en mukaddesi ( kutsalı) olan din hürriyeti (özgürlüğü) ancak lâiklik prensibine bağlanmakla korunabilir.“ (ATATÜRK)
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.