GÜNAYDIN Değerli Okurlar,

Almanya’ da 2001 yılında Horst Siebert tarafından “ Der Kobra Effekt” adlı bir kitap yayımlanır. Kitapta dünyadaki ekonomi politikaları hakkında uygulamalar ve örnekler verilmektedir.

Kitapta “ Kobra Etkisi” adını veren olay ise ayrıntılı olarak anlatılmaktadır.

Ama önce bir başka olay görelim.

Fransız sömürgesi altındaki Vietnam’ da 1902 yılında, sömürge yönetimi Hanoi'de öldürülen her bir sıçana ödül veren bir program başlatır. Ödül kazanmak için insanların bir sıçanın kopmuş kuyruğunu getirmesi gerekmektedir. Vietnamlılar bu işten iyi para kazanmaya başlarlar. Ancak kısa süre sonra işin aslı anlaşılır. Vietnam’lı sıçan yakalayıcıları sıçanların sayısı azalıp da ödül ihtimalleri ortadan kalkmasın diye programı; sıçanların kuyruklarını alıp kendilerini kanalizasyona geri salarak, tekrardan çoğalıp yeni fareler doğurmalarına yol açmasını sağlayacak şekilde yorumlamışlar.

Şimdi gelelim kitaba adını veren olaya…

Hindistan’ ın İngiliz sömürgesi olduğu 1940’ lı yıllardır.

Ülkenin her tarafı zehirli kobra yılanı ile kaynamaktadır.

Yerli halk alışık olmalarına ve kendilerini korumasını bilmelerine rağmen İngiliz askerleri buna karşı kendilerini koruyamamakta ve çok sık yılan sokmasından ölen İngiliz askerine rastlanmaktadır.

İngilizler konu üzerinde uzunca bir süre kafa patlattıktan sonra kendilerine göre bir çözüm bulurlar. Kobra ölüsünü getirene ödül vererek kendilerini tehlikeden uzak tutacaklar ve böylece sorunu çözeceklerdir.

Tam düşündükleri gibi olur. Yerel halk şakır şakır kobra ölüsü getirmeye başlar.

Sorun bir bakıma çözülmüştür, ülkede neredeyse hiç kobra kalmamıştır, hastanelere kobra sokmasından kimse gelmemektedir.

Ancak ortada kobra olmamasına rağmen, her gün daha fazla sayıda kobra ölü olarak getirilmekte ve getirene de ödül verilmektedir.

Olayı araştıran İngilizler, Hintlilerin dâhiyane plânı ile karşılaşırlar.

Hintliler, evlerinin bahçesine kobra çiftlikleri kurmuşlar; yakalayıp öldürmek yerine öldürmek için kobra beslemektedirler. Bu uygulama hem çok zahmetsiz, hem de çok fazla gelir getirmektedir.

Kobra avcısı zannedilenler, aslında kobra üreticisiydiler.

Durumu anlayan İngilizler, kobra ölüsü almaktan vazgeçerler.

Ama durum eskisinden de beter olur.

Çünkü ölü kobralar artık para etmeyince, çiftliklerde çoğaltılan kobralar doğaya bırakılır. Doğal ortamlarında da çoğalmaya devam eden kobraların popülasyonu iyiden iyiye artar.

Hintliler hem para kaybetmiş, hem zaman kaybetmiş, hem de kökünü kuruttuk dedikleri kobra sayısında anormal bir patlama olmuştur.

İngilizlerin sonucu ve geleceği göremeden yapmaya çalıştıkları kontrol eylemleri de böylece ters teper.

Bu yaşanmış ibret öyküsü, Alman iktisat profesörü Horst Siebert tarafından kavramlaştırılır ve “Kobra Etkisi” adıyla literatüre girer.

Ekonomide ve siyasette, düzeltmeye çalışırken daha da bozan kararlara “ Kobra Etkisi” denilmesinin çıkış noktası budur!

Bizde bir söz vardır, çok sık kullanılır, “Kaş yapayım derken göz çıkarmak!”

Sorunu çözmek için yaptığın müdahale yanlışsa, sorun içinden çıkılmaz hale gelir.

Ekonomide ve siyasette ödül mekanizması ahlâksızlığı teşvik etmemelidir.

Herhangi bir ekonomik uygulama sonunda bir rahatsızlık duyuluyorsa, gözünüzü derhal ilk uygulamaya çevirmenizde yarar var.

Bugünlük de bu kadar olsun.

Aydınlık ve esenlik dolu günler dilerim.