Merhaba saygıdeğer okurlarım;

Daha önceki yazılarımda bahsettiğim saygıdeğer büyüğüm Yaşar Erdim Balto’nun değme profesyonel mizahi sanatçılarına taş çıkartan yaşanmışlıklarından birkaçını siz saygıdeğer okurlarımla paylaşmıştım.

Yıllardır içli dışlı olduğumuzu bilen dostlarımızdan ısrarla talep alıyorum. Bu taleplere cevaben namı değer Uzun Yaşar büyüğümüzün mizahi yeteneklerinden oluşan gerçek, yaşanmış örneklerinden pasaj pasaj sizlerle başka başka maceralarını paylaşmak istedim.

Yalova’mızın sevilen sayılan doktorumuzun doktor oğlu yıllar sonra Almanya’ya 15 günlüğüne tatil amaçlı seyahat etmeye karar verir. Tıp öğrenimini Alman fakültelerinde tamamlayıp yine kıymetli babası gibi doktorluk mesleğini yıllardır Yalova’mızda devam ettirmektedir.

Yalova’mızın ilçeler ve köyler dahil her ailenin doktoru olarak anılır ve sevilir. Vazifesi dışında halkla bütünleşmiş bir yaşamı vardır. Bazı istisna kişilere daha yakın muhabbeti de söz konusudur. Bunlardan birisi de namı değer Uzun Yaşar’dır.

Dolayısıyla Uzun Yaşar bir gün doktorumuzun merkezdeki muayenehanesine gelip, dizlerindeki ağrılardan şikayet eder. Muayene sonrası bir poşet ilaç vererek (iğne dahil) 1 ay alkol yasağı getirir. Uzun Yaşar hayatı boyunca akşamları alkol aldığından bu ilaç tedavisi hiç hoşuna gitmez. Yapacak bir şey de yoktur.

Bir sürü ilaç verip, alkolü de yasaklayan kişi gece gündüz birlikte olduğu ve de çok sevdiği büyüğüdür. Akşamları beraber olsalar da ona alkol kesinlikle yasaktır. Aslında elle tutulur bir hastalığı da yoktur Uzun Yaşar’ın.

Her gün boş şırıngayı ilaç tedavisi sanarak evinin yolunu tutar. Namı değer Uzun Yaşar, arkadaşlarına ve dostlarına yaptıklarının cezası olacaktır bu tür tedavi şekli, 1 ay sonunda Uzun Yaşar’ın haber alması sonrası sona erer.

Namı değer Uzun Yaşar, hiçbir şey olmamış gibi hareketle doktor hariç bu işin içindeki arkadaşlarından teker teker intikamını alır. Doktora vereceği ceza daha ağır olması hasebiyle zamanını bekler.

Günler aylar sonra yazımın başında da belirttiğim gibi doktorumuzun Almanya seyahatini öğrenince Yalova İskelesinden kalkan gemide pusuya yatarak doktorumuzun gelmesini bekler.

Kısa bir aradan sonra doktorumuz elinde valizi ile her zaman olduğu gibi tenha bir yere doğru yürürken, Uzun Yaşar’ı görür. Geriye dönmek istese de Uzun Yaşar’la göz göze gelince karşılaşma kaçınılmaz olur.

Çünkü Uzun Yaşar’ın burada olması tesadüf olmayabilir tedirginliği aklından çıkmaz bir türlü. Sen nereye, ben Almanya’ya muhabbeti sonrası Uzun Yaşar elindeki faturaları tek tek inceleyerek, cebinden çıkardığı içki şişesini kazağı ile gizleyip içmeye devam eder ve tabi bu arada faturalarını da teker teker kontrol etmeyi de ihmal etmez.

Uzun Yaşar doktorumuza bardak olmadığını, isterse kapaklama yapabileceğini söyleyip tekrar faturalara döner. Bu tiyatronun amacı doktorumuza bir yudumda olsa içirebilmek. Doktorumuz yolum uzun ama sana eşlik edeyim der demez şişe boşalmıştır bile.

Uzun Yaşar bilseydim seninle karşılaşacağımı sana da bir şişe alırdım deyince, hafif çakır keyif olan doktorumuz çantasından daha büyük bir şişe çıkartarak Yenikapı iskelesine varırlar.

İçim bayıldı diyen Uzun Yaşar restoran teklifine hayır cevabı ile karşılaşınca birer çorba içip kalkarız en fazla 10 dakika sürer sen yoluna ben yoluma diyerek ikna sonrası restorandaki mezeleri teker teker servis yapınca, doktorumuz uçağımı kaçıracağım Yaşar abi deyince, saat kaçta alanda olmalısın ben biliyorum daha bir buçuk saatin var diyerek kolundaki bir saat geriye aldığı saatini gösterir.

Kalamara, karidese, lakerdaya gözü takılan doktorumuz mezelerin hatırına son bir kadeh alayım deyince, Yaşar abi kesinlikle olmaz uçağı kaçırınca benden bilirsin birkaç lokma al yarım saat erken alanda ol kendini garantiye alırsın dese de doktorumuz Uzun Yaşar’ı dinlemeyip bir kadeh daha içtikten sonra Uzun Yaşar abisine sıkı sıkıya sarılarak sen büyük adamsın diyerek ayrılırlar.

Doktorumuz hava alanına gelince uçağının kalktığını öğrenince hemen saatine bakar ve dona kalır. Üzgün ve boynu bükük doktorumuz Yalova’ya kalkan son gemiyi de kaçırmamak için geriye döner.

Gemiye bindiğinde yine tenha olan yere doğru yürürken, Uzun Yaşar abinin el sallayarak burada yer var demesi sonrası ilk işi Uzun Yaşar ağabeyin saatine bakması olur.

Ne tuhaftır ki saatler aynıdır.

Saygılarımla.