GÜNAYDIN/ TÜNAYDIN Değerli Okurlar,

Yeni bir yıla girdik.

Büyük umutlarla yeni bir yıla başladık.

Yeni yıl, yeni ümitler / umutlar demek.

Umut ise gelecek!

Umut, zamanı genişletir ve eylem safhasını kolaylaştırır. Bu açıdan umut basit, geçici bir duygu olmanın ötesinde tüm kişilik güçlerini geleceğe doğru harekete geçiren bir duygu-inanç sentezidir.

Kaygı, arzu, umut bizi geleceğe yönlendirir!

Hepimiz her gün farklı gelişmelere uyanıyor, umudumuzu kaybetmemek için kendimizi güçlü tutmaya çalışıyoruz.

Ülke olarak zor bir yıl geçirdiğimiz çok açık ve net bir konu!

Birbiri ardı sıra gelen felâketler, yakın gelecekteki belirsizlik ortamını tetikleyen seçimler, nüfus yapısındaki hızlı değişimler ve ekonomik gelişmeler hepimizi etkiliyor.

Ancak, hangi amaçla olursa olsun, başarıya odaklanarak kararlı adım atmak her şeyi arzulanan yönde değiştirebilir.

Hayatın anlamını ve değerini fark eden kişiler, umudunu yitirmeyen kişilerdir. Hayatta birçok zorluk olabilir. Yolundan çevirmek isteyen birçok engel çıkabilir. Önemli olan bu engellerin farkına varıp, umudu yitirmemektir.

Umudu seçtiğinizde her şey mümkündür ve bu dünyada yapılan her şey umut etmekle başlar.

Hayal kırıklığının karanlık dağı boyunca bir umut tüneli açın; tünelin ucunda görülecek ışığı hayal edin!

Dünyadaki önemli şeylerin çoğunu, durum umutsuz göründüğü zamanlarda denemeye devam eden insanlar tarafından gerçekleştirildiğini unutmayın!

Hayat bazen kötü görünebilir ama her zaman yapabileceğiniz ve başarabileceğiniz bir şey vardır. Nerede hayat var ise orada umut vardır.

Ya umutsuzsunuz, ya da umut sizsiniz!

Umut gidince- kaybolunca, yaşamak zevki de gider. 

Umut olmadan, umut edilen ele geçirilemez.

Umut, insanoğlunun bütün acılarının merhemidir.

Herkes umutları kadar gençtir!

İnsana yapılacak en büyük kötülük; onu bir karamsarlığın içine hapsetmek ve hayallerinden yoksun bırakmaktır.

Yeni yılda yani gelecek günler içinde elbette beklentilerimiz / umutlarımız var. OLMALI!

Yeni yılda:

Atatürk milliyetçiliğine bağlı, T.C. Anayasası başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, DEMOKRATİK, LÂİK VE SOSYAL HUKUK DEVLETİ olma özelliklerinin asla yitirilmemesini;

Ülkemizde bireylerin adalete duydukları saygı ve güvenin hiç eksilmemesini;

Adalet mekanizmasının da uygulamalarıyla saygınlığına leke düşürmemesini;

Ülkemizin, bulunduğu coğrafyada ve tüm dünyada ekonomik ve siyasî yönden tam bağımsızlığını koruyarak saygınlığını yitirmemesini ve giderek arttırmasını;

Ülkemizde iç ve dış siyasette Atatürk’ ün ilke ve devrimlerinden sapılmamasını;

Lâik, demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkesinden asla ve asla vaz geçilmemesini;

Sosyal sorunların bir an önce çözümlenmesini, birey ve toplum sağlığının yeniden kazanılmasını;

Ötekileştirme, kin ve nefret söylemlerinin artık tamamen sona ermesini;

Ülkemizde nüfus yapısındaki hızlı değişimin önüne geçilmesini;

Özellikle yerel seçim öncesinde, daha fazla oy kazanmak arzusuyla, olmayacak ilişkilere girilmemesini;

Hatta aynı görüşte olmayanlara düşmanca söylem ve yaklaşımlara girişilmemesini;

Ülkemizin birlik ve bütünlüğünün bozulmasına izin verilmemesini,

Mutluluk, huzur, barışın 2024 yılında ve gelecek günlerimizde hep bizimle olmasını, DİLİYORUM!

Tüm umutlarım bu yönde!

İlk günlerine başladığımız 2024 yılında, her şey gönlünüzce olsun.

ATATÜRK’ ün deyimiyle:

“NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!”