2025 yılı geride kalırken takvim yaprakları herkes için aynı hızla düştü. Fakat hayat, esnaf, emekli, çiftçi ve işçi için bambaşka bir takvim yılı işletti. Kimi ay sonunu, kimi hasat sonunu, kimi de ömrünün sonbaharını düşünerek yaşadı bu yılı. Ortak payda ise yine geçim derdiydi.
Yalova esnafı için 2025, yaz sezonuna bağlanan umutlarla başladı, kış aylarında ise hesap defterleriyle devam etti. 2025, esnaf için “dayanma yılı” oldu. Artan kira bedelleri, enerji maliyetleri, yüksek faizli krediler ve daralan tüketim, küçük esnafın belini büktü. Sabah kepenk açmak umut, akşam kepenk kapatmak hesap işi haline geldi. Birçok esnaf kâr etmeyi değil, zarar etmemeyi hedefledi. Zincir marketler ve büyük sermaye karşısında ayakta kalmaya çalışan mahalle esnafı için 2025, sabrın ve borç defterlerinin yılı olarak kayda geçti.
Yalova uzun yıllardır “emeklilerin kenti” olarak bilinir. Ancak 2025’te emeklilik, Yalova’da bile zorlaştı. Emekliler için 2025, “geçinmenin matematiği” ile geçti. Maaşlar ayın ilk günlerinde cebe girdi, ama ayın ortasını göremeden eridi. Pazarda filesini dolduramayan, torununa harçlık verirken iki kez düşünen, ilaçla gıda arasında tercih yapmak zorunda kalan milyonlarca emekli, bu yıl da refahtan çok fedakârlık yaptı. Emekli için 2025, dinlenme değil, tutunma yılıydı.
Çiftçi 2025’te yine doğayla ve maliyetlerle mücadele etti. Gübre, mazot, yem ve elektrik fiyatları artarken ürün fiyatları çoğu zaman aynı hızda yükselmedi. Kuraklık endişesi, iklim değişikliği ve plansız tarım politikaları çiftçinin belirsizliğini artırdı. Tarlasını eken de hayvancılıkla uğraşan da “seneye ne olacak?” sorusunu bu yıl da yanıtlayamadı. Toprak verdi, ama karşılığını almak her zamankinden zor oldu.
İşçi için 2025, emeğin karşılığını aradığı bir yıl oldu. Ücret artışları daha cebe girmeden erirken, barınma ve gıda giderleri maaşların önüne geçti. Fazla mesai, ek iş, hafta sonu çalışmak birçok işçi için zorunluluk haline geldi. İş güvencesi kaygısı, iş kazaları ve sendikal haklar ise hâlâ çözülemeyen başlıklar olarak yılın hanesinde duruyor.
2025, toplumun büyük kesimi için refahın değil, direncin yılı oldu. Esnaf ayakta kalmaya, emekli idare etmeye, çiftçi üretmeye, işçi geçinmeye çalıştı. Herkes çalıştı, herkes yoruldu. Sorunlar farklı gibi görünse de yük aynı omuzlara bindi.
Yeni bir yıla girerken beklenti ortak; daha adil bir gelir dağılımı, üretimi ve emeği koruyan politikalar, insanca yaşam. Çünkü bu ülkenin yükünü taşıyanlar, bir yılı daha “Nasıl geçti?” diye sormaktan yorularak geçirdi.