1 Nisan tarihinin aslında ‘aptallar günü’, bildiğimiz şaka günü olarak kabul edilmesinin tarihi 14. Yüzyıla dayanıyor. Ancak 1 Nisan’da şaka yapmak için öncelikle mutlu bir insan, mutlu bir toplum olmak gerekir. 31 Mart yerel seçimleri sonuçlarının ardından gelen  1 Nisan’ın,  mutlu ve  huzurlu bir topluma doğru atılacak yeni bir adımın tarihi olacağını umut ediyorum.

Bugün yerel seçim sonuçları açıklanmış olacak. Genel seçim havasında yürütülen, sonuçlarının yerel değil ülke yönetimini etkileyeceği düşünülen bir seçim yaşıyoruz/yaşadık. Bunun en önemli nedeni tüm toplumun siyaset ile iç içe, siyaset ile ilgili olması ve sonuçlarından da direk etkilenmesidir. Özellikle bu yaşadığımız seçimlerde büyük illerde vatandaşlara vaatler, genel yönetimlerin yapması gereken gider bütçesi kalemlerinin bile daha ötesinde.

Yerel seçimlerdeki başarı İstanbul seçim sonuçlarına göre belirlenecek gibi görülüyor. İstanbul ilinin seçimini kazanan siyasi parti yerel seçimlerden başarılı çıktığını açıklayacak ve başarısını, siyasi yol haritasını İstanbul seçimleri üzerine kurgulayacak gibi görünüyor.

Bunun bir çok nedeni olabilir. İstanbul rantın en yüksek olduğu bir ilimiz. Kanal İstanbul gibi tartışılması uzun süre bitmeyecek bir projenin hayata geçirileceği bir seçim bölgesi. Türkiye’nin finans merkezi. Bunun yanında mevcut İstanbul belediye başkan adayı, gelecek yılların en önemli siyasi figürü olarak kabul ediliyor. İstanbul ilinin belediye başkanlığını yeniden kazandığı taktirde en güçlü muhalefet partisinin başına geçecek, yada cumhurbaşkanı adayı olacak gibi düşünülüyor. En önemli özelliği ise siyasetten umudu azalmış genel kitlelere umut olacağının düşünülmesi.

Burada parantez açmak istiyorum. Tek adam rejimi diye dillendirilen bir sistemden şikayet edilirken başka tek bir siyasetçiye umut bağlamak  ne kadar doğru tartışılması gerekir. Bir kişinin değil içinde liyakatli siyasetçilerin bulunduğu alternatifleri çok olan parti veya partilere umut bağlamak daha doğru olacaktır.

Bu seçime katılımın İstanbul ili dışındaki illerde düşük olacağını tahmin ediyorum. İstanbul seçiminde   Cumhurbaşkanlığı sistemine tepki oyları da sandığa yansıyacaktır. İstanbul seçimlerinde 17 bakanın seçim çalışmalarına bir parti lehine açık açık devletin imkanlarını kullanarak katılması, sandığa gitmeyecek seçmenin tercihini tekrar düşünmeye sevk edecektir. Geçmiş yıllardaki doğru olduğunu düşündüğüm İçişleri, adalet, ulaştırma bakanlarının seçimlerden üç ay önce anayasaya göre görevlerini bırakmaları uygulaması, cumhurbaşkanlığı sistemi ile yürürlükten kaldırıldı. Bu tercihin sonuçlarını, seçime katılım oranlarına bakarak bugün göreceğiz.

Bu sebeplerden dolayı İstanbul seçimleri Türkiye’nin siyasi geleceği için önemli. İktidarın seçimleri kaybetmesi halinde, Cumhurbaşkanına, 17 bakana, devletin imkanlarına, medyaya rağmen kazanılan İstanbul yerel yönetim seçimi, yalnız Türkiye’de değil tüm dünyada iktidara karşı kazanılmış bir zafer olarak kabul edilecektir.

31 Mart seçimlerinin yerel seçimlerden öte değerlendirileceği bilinmesine rağmen son güne kadar bütün Türkiye’de seçim süreci sükunet ile devam etti. Seçim günüde aynı şekilde devam edecektir. Bu seçimlerin bu kadar sükunet içinde geçmesi, iktidarın kazanmada en büyük payı olan kutuplaşmalardan uzaklaşılması artık siyasi iktidarın da yorulduğunun, günümüz ekonomisine olan tepkiye karşılık bulamayacağının, bir molaya ihtiyacı olduğunun göstergesi olsa gerek.

Yalova iline gelince, çok çalışan, insana dokunan, seçimi iyi finanse eden, parti içi muhalefeti seçim sürecine taşımayanların seçimden başarılı çıkacağını düşünüyorum. Nüfusu az olan illerde yerel yöneticilere güven önemli. Topluma bu güveni verenler seçimi kazanacaklardır. Kaybedenlerin ise artık siyasi arenadan çekilmesinin zamanıdır. Tecrübelerini paylaşmak dışında hiçbir yerde olamamaları gerekir.

Siyasetin yeni yüzlere, yeni fikirlere, yeni umutlara ihtiyacı var.  Tanıdığım için rahatlık ile dile getiriyorum. Seçmeni olamama rağmen Çiftlikköy ilçesinde Adil Yele’nin adaylığı beni heyecanlandırmış, umutlandırmıştır. Dürüstlüğünü, çalışkanlığını bildiğiniz bir insanın elini taşın altına koyması, hizmet yarışına katılması umut vericidir. Halen siyasette umut bağlamak için Adil Yele adı seçimlerde başarılı veya başarısız olsa da iyi bir örnektir.

Yeni umutlara ihtiyacımız var diyerek, seçim sonuçlarının ülkemize hayırlı olmasını dilerim.