Pazartesi günü Cumhuriyetimizin kurucusu ve Yalova sevdalısı, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü hep birlikte andık. Böyle bir haftada onun bize mirası olan ancak şu an sahip çıkılmayan Yürüyen Köşk’e dikkat çekmek istedim.

Yürüyen Köşk Ağustos 1929’da yapılmaya başlanmış ve 22 gün gibi kısa bir sürede tamamlanmıştır. Hikayesini elbette herkes biliyor. Ama bilmeyenler için adının nerden geldiğini kısaca anlatayım. Yapımından 1 yıl sonra köşkün bakımından sorumlu bahçıvan köşkün çatısına zarar veren dalı kesmek üzereyken Ulu Önderimiz olaya müdahale ederek dalı kestirmiyor ve köşkün yürütülmesi emrini veriyor. Köşk 4 metre 80 santim doğuya doğru kaydırılarak çınar ağacının dalı kurtarılıyor. Muhteşem bir askeri dehaya sahip olan Atamız, yaptığı bu hareketle de dünyada henüz çevre kavramı yokken gelecek nesillere ilk çevrecilik örneğini vermiş oluyor. Köşkün adı da bu nedenle Yürüyen Köşk oluyor.

Gelelim konumuza…

Yürüyen Köşk, Atamızın biz Yalovalılara en büyük mirası. Yıllarca Araştırma arazisi içerinde kaldığı için Yalovalılar dahi varlığından habersizdi. Dönemin belediye başkanı Barbaros Binicioğlu tarafından belediye bünyesine alınan Yürüyen Köşk, yapılan düzenlemelerden sonra halkın ziyaretine açıldı. Başkan Binicioğlu’ndan sonra 2014 yılında göreve geldikten sonra bizlerde Yürüyen Köşk’ün tanıtımı için büyük çaba sarf ettik. Bunlardan biri de yine hafta sonu gerçekleşen Yürüyen Köşk Koşu’suydu. TJK koşu takvimine alınmasını sağlamıştık. 9 yıldır da koşu yapılmaya devam ediyor.

Son zamanlarda köşke gittiniz mi bilmiyorum ama köşkle ilgili herkes dertli. Köşk çünkü bakıma muhtaç bir halde. 22 günde ilkel teknolojiye rağmen inşa edilen köşkün iskelesi yıllardır tamir edilip, kullanıma açılamıyor. Köşkün en önemli parçalarından biri olan iskele kullanılamaz halde. İskelenin haricinde üst katta ve çevresinde de yapılması gereken çalışmalar var. Sadece şehir içinden değil, şehir dışından hatta yurtdışından ziyaretçi gelen Yürüyen Köşk şu an ne yazık ki başlıkta yazdığım gibi çürümeye terk edilmiş durumda.

Bu denli önemli, Yalova’nın markası en önemlisi Atamızın bizlere mirası olan Yürüyen Köşk’ün bu halde olması benim içimi acıtıyor.

Daha önce bizim dönemimizde de bakım ve onarımlarını gerçekleştirdik. Bu yeniden yapmak çokta zor bir şey değil.

Sorumluları ivedilikle göreve çağırıyorum.