2019 yılında İda Ultra’ya katıldığımda Akçay’da küçük ama işimi görecek bir otel ayarlamıştım. O yılın planı çok netti: İyi koşmuşken ve her hafta yarış temposuna girmişken, burada bir şekilde derece elde etmek istiyordum. Üniversite ve yüksek lisans öğrencisiyken aynı zamanda çalışan bir öğrenciydim; zaman yönetimi, antrenman disiplini ve yarış adaptasyonu o dönemde hayatımın merkezindeydi. Sabah derslere koşturuyor, öğleden sonra interval çalışmaları yapıyor, akşam da koşu grubuyla tempo çalışıyordum. Bu ritim artık gövdemin hafızasına işlemişti.
Aradan yıllar geçti ve 2025’te yeniden aynı parkura döndüm. Kaz Dağları’nın atmosferi değişmemişti; ama elbette benim çalışma rutinim, antrenman yoğunluğum ve hayat düzenim farklıydı. Buna rağmen parkura adım attığım anda, 2019’un o hedef odaklı, planlı ve sonuç isteyen ruhunun hâlâ içimde olduğunu fark ettim. Bu duygu tamamen pratik ve performans odaklı bir iç sestti; duygusal değildi.
2025’teki organizasyona katılma amacım zaten açıktı: Destek olmak ve eğlenmek. Ancak kendimi tutamadım ve 8,5 km’lik parkuru koştum. Bu kısa parkur, trail koşuya yeni başlayanlar için de oldukça ideal bir alan bence.
Yarış bu yıl 28–30 Kasım 2025 tarihlerinde düzenlendi. Beş parkurdan oluşan organizasyonda, 15. km’de yer alan ve 15 km parkurunun bitiş noktası olan Adatepe’de beslenme istasyonunda görev aldım ve madalyaları taktim ettim. Sporculara yemek ikmal ederken şiddetli yağmur yağıyordu. Daha sonra gelen bir haberle, sporcuların sağlığı için yarış iptal edildi; dere geçişleri tehlikeli hale gelmişti. İlk duyduğumda zihnimde hafif bir endişe canlandı; sonra videolardan gördük ki durum ciddi hayati tehlikeye yol açabilirmiş.
O gün için olan olumsuzluğa rağmen, sporcuların hepsi İda’nın eşsiz coğrafyasında koşmanın tadını çıkarmayı başardı. Organizatör Polat Dede verdiği röportajda önümüzdeki yıl riskleri azaltmak için parkurlarda bazı değişikliklere gidebileceklerini belirterek, “Yeşilyurt bölgesinde başlayıp biten küçük bir yarış düzenlemek istiyoruz. Parkurda bazı yenilikler olacak ve mümkün olursa Aeneas Kültür Rotası’nı da yarışın içine dahil etmeyi planlıyoruz.” dedi.