Yalova 81 ileden vatandaşlarımızın etnik kökeni , dini dili, ırkı ne olursa olsun barış, huzur, birlik ve beraberlik içerisinde yaşadığı bir kent. 2019 Yerel Seçimleri sonrasında biz bu birlikteliğe vurgu yapmak için kentimizin sloganını ‘Sevgidir Yalova’ olarak belirledik. Yani bu sadece bir söylem değil, kentimizdeki sevginin gerçek yansıması.

Bu kısa bilgiden sonra gelelim asıl konumuza. 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Seçimi için sandık başına gideceğiz. 4 tane Cumhurbaşkanı adayı var. Daha önce birçok seçim kampanyası gördük. Bu sefer farklı bir söylemle karşı karşı kaldık. 4 adaydan biri olan Millet İttifakı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun etnik kökeni üzerinden söylemler üretildi. ‘Aleviden Cumhurbaşkanı’ olmaz söylemiyle etnik kökeni üzerinden siyaset üretildi. Bunun üzerine Sayın Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesaplarından ders niteliğinde bir video paylaşarak kendisine yöneltilmek istenen nefret söylemlerini tam tersine çevirerek büyük bir ters dalga yarattı. Video sonrası konu işlenilmek istenenin tersine bir hal aldı. Bugün bu söylemi ortaya atanlar bile çark etmek zorunda kaldı.

İçinde yaşadığımız, atalarımızca bizlere armağan edilen bu yurt, alevisi sunnisi, lazı çerkesi, abazası kürdü, hep birlikte omuz omuza mücadele edilerek kazanılıp bırakıldı. 100 yıldırda bu topraklarda kardeşçe yaşadık. Siyasi söylemlerle bunu kimse bozamaz. Kimse kimseyi etnik kökeniyle, diniyle, diliyle, ırkıyla, siyasi görüşüyle ayrıştırma hakkına sahip değil.

Bilmeyenler için tekrarlamakta fayda var. Türkiye’nin en büyük Cemevi Yalova’da yer alıyor. Ülkemizin bir parçası olan alevi canlarımızın inançlarını yaşayabilmeleri amacıyla o Cemevi’ni biz inşa ettik. Çünkü ülkemizin bir rengi, bir parçası olan o canlarımızın da özgürce kendi inançlarını yaşamaya hakkı var. Bu sevgi de saygı da Yalova’da çok güzel sağlanmış durumda. Bizler bu kardeşlik duygusuyla ‘Sevgidir Yalova’ diyor ve huzur içerisinde yaşıyoruz. Bunu hiç bir söylemin ve hareketinde bozmasına asla müsaade etmeyiz.

Çok değil şubat ayında 11 ili kapsayan büyük bir felaket yaşadık. O felaket sonrası ülkemiz bir ve beraber olarak kenetlendi. Herkes imkanları dahilinde o bölgeye yardım yapmak destek olmak için seferber oldu. Kimse kimseye etnik kökenini, dinini, ırkını sormadı, sorgulamadı. Çünkü biz hep birlikte Türkiye Cumhuriyeti’yiz. Ramazan ayını ve bayramını geride bıraktık. Buruk bir Ramazan geçirdik, buruk bir bayram kutladık. Çünkü hepimizin aklı deprem bölgesindeydi. Sofra başına oturduk acaba onlar ne yapıyor dedik. Çocuklarımızı severken aklımızda onlar vardı. Büyüklerimizin elini öperken de. Kısacası kalbimiz oradaydı.

Evet önümüzde bir seçim var. Kazanmak isteyen 4 aday var. Bu söylemin üretilmesi sonrasında hep birlikte gördük ki vatandaşlar bunları duymak istemiyor. Vatandaş geleceğe dair şeyler duymak istiyor. Çünkü ekonomimiz bozuk, mutfaklarımızda yangın var.

Geri bıraktığımız Ramazan Bayramımızın bir kez daha mübarek olmasını dilerim.

Sağlıcakla kalın…