14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri geride kaldı. İşçi, memur, emeklinin gözü kulağı yapılacak olan maaş artışında ve ilave olarak verilecek iyileştirmedeydi. Beklenen açıklama geldi.

Asgari ücret arttı..

Memur maaşı enflasyon oranında artarken iyileştirme de yapıldı..

Emekli umduğunu bulamasa da bir zamda olanlar aldı (Kök maaşları 7500 TL’nin altında olanlar hariç)…

Hükümetin zamları bunlarla sınırlı değildi. Daha önce yazdığım bir yazımda maaşlara zam yapılmanın yanında insanların alım gücünün yükseltilmesi gerektiğini söylemiştim. Maaşlara zam yapıldı peki sonra ne oldu aynı oranda masraflar arttığı için her şeye otomatikman zam geldi. Bu kez yetmedi devlette birtakım zamlarla vatandaşın alım gücünü iyice düşürdü. Seçimden önce 18-20 TL bandında olan benzin ÖTV artışıyla 1 gecede 6 TL zam gördü.

Gelelim gelen zamların vatandaşa yansımasına..

Yalova’da ulaşım zamlandı. Akaryakıta gelen zamların haricinde, aracı bulunanlar bu yıl ekstra 2 vergi daha verecek. Sigorta poliçeleri, kasko ücretleri almış başını gitmiş durumda dolayısıyla esnafın dayanacak gücü kalmadı ve ulaşım zammı gerçekleşti. Yalova’da indi bindi minibüs ücreti 12 TL’ye çıktı. Taksi ücretlerine de zam geldi. İndi bindi ücreti 65 TL oldu. Taksimetre artık 30 TL’den açılıyor ve kilometrede 16 TL yazıyor. Esnaf haklı mı haklı. Peki ya vatandaş haklı mı o da haklı..

Bu yazıyı kaleme alırken uzun zamandır konuşulan bir zam haberini daha aldık. Ekmek 7,5 TL oldu. Market rafları boş güncelleme olacak diye ürün yok raflarda.

Kiraların 10 bin liraları bulduğu, alım gücünün dip yaptığı bu ortamda yapılan her zam vatandaşa yine başka kalemden zam olarak geri dönüyor. Bugünlerde en sık duyduğum cümle “Keşke zam almasaydıkta bu kadar zamda gelmeseydi.”

Sonuç olarak maaşlara zam yapmak vatandaşın alım gücünü iyileştirmiyor. Çözüm alım gücünü yükseltmek. Enflasyonu tek haneye düşürme iddiasında olanlar, gelen bunca zamma rağmen inşallah bizlerle alay eder gibi bir sonraki ay rakamları açıklarken enflasyon düştü demezler.

Sağlıcakla kalın…